| Eğer bir motelde kalırsak, tüm bu mutluluk parçalarından mahrum kalırız. | Open Subtitles | إذا بقينا في فندق، سنفقد جميع هذه الشذرات الصغيرة من السعادة. |
| Burada kalırsak darağacını boylayacağız. | Open Subtitles | إذا بقينا بالجوار هنا سينتهي بنا الأمر مشنوقين |
| Burada kalırsak, tamamen ıslanacağız. | Open Subtitles | إذا بقينا هنا مدة أطول سنكون مغمورين حتى رقابنا |
| Efendim, eğer burada kalırsak, hepimiz kızartılacağız. | Open Subtitles | , سيدى، إذا بقينا هنا . سنذهب إلى صغار السمك بالتأكيد |
| Eğer sen ve ben bir arada olursak, şehirde başarılı olabilmek için daha fazla şansımız olur. | Open Subtitles | أنا و أنت لدينا فرصة أكبر للنجاح إذا بقينا معاً |
| Ve eğer birlikte kalmaya devam edersek barış ve adalet idealleri için çalışacakbir güç olabiliriz. | Open Subtitles | وأعتقد أنه إذا بقينا معا كفريق واحد، سنكون القوة التي يمكن أن تعمل حقا بالنسبة للالمثل العليا للسلام والعدالة. |
| Julie, dinle beni, eğer beraber kalırsak bunu yenebiliriz. | Open Subtitles | جولي ، انصتي لي ، إذا بقينا معا سنتمكن من قهره. |
| Bizi yıkıyorsun.Eğer seninle kalırsak,bizi de kendinle birlikte yıkacaksın. | Open Subtitles | أنت من سيدمرنا إذا بقينا معك، سننحدر معك |
| - Eğer plana sadık kalırsak, herşey yoluna girecek | Open Subtitles | إذا بقينا هادئين وتمسكناُ بالخطةِ , كُلّ شيء سَيَكُونُ بخير |
| Sessiz kalırsak, nefes bile almazsak peşimizi bırakabilirler. | Open Subtitles | إذا بقينا هادئين مع محاولة عدم التنفس؛ قد تتركنا لحالنا |
| Eğer burada kalırsak, hiçbiriniz bir daha asla huzur bulamazsınız. | Open Subtitles | إذا بقينا , فلن ينعم أحداً منكم بالأمان أبداً |
| Arkadaş kalırsak daha iyi olur bence. | Open Subtitles | كما تعلم ، أعتقد بأن الأمر سوف يكون أكثر أماناً إذا بقينا أصدقاء فقط |
| Yeterince uzun bir süre yağmurun altında kalırsak aslında korkulacak bir şey olmadığını anlayacağını sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّه إذا بقينا هناك لفترة كافية ، فسوف ترى أنّه لا يوجد هناك ما تكون خائفاً منه |
| Burada ne kadar çok kalırsak, durum o kadar tuhaflaşır. | Open Subtitles | ، إذا بقينا هنا أكثر ... أشياء كثيرة سوف تسوء |
| Kusura bakmayın ama efendim burada kalırsak biz de kamyon gibi yanacağız. | Open Subtitles | مع احترامي الشديد يا سيدي سوف يقومون بإحراقنا جميعا مع الشاحنة إذا بقينا هنا |
| Burada kalırsak öleceğimizi az önce sen söyledin. | Open Subtitles | قلت لتوك بأننا إذا بقينا هنا جميعاً سنهلك جميعاً |
| Yorgunuz biliyorum ama bütün gece uyanık kalırsak yarın 10:00'a kadar 4000 Dolarımız olacak. | Open Subtitles | أعلم أننا مرهقتين، لكن إذا بقينا مستيقظتين الليلة بأكملها، سوف نجني 4 آلاف دولار غداً في العاشرة صباحاً. |
| Yani ateşin etrafında kalırsak en azından burada dışarı çıkmaktan daha güvende oluruz. | Open Subtitles | إذن ، إذا بقينا حول النار فعندها على الأقل سنكون نوعاً ما آمنين هنا أكثر من الخارج |
| - Korktuğun nedir? - Burada kalırsak kötü bir şey olacağından korkuyorum. | Open Subtitles | أنا خائفة أن شيئا سيئا سوف يحدث إذا بقينا هنا. |
| Ama eğer kalırsak, şiddet uygulamaya dönüşmesi kesin. | Open Subtitles | لكن إذا بقينا ، سيصبح الأمر عنيفاً بالتأكيد. |
| - Sadece askerimi geri istiyorum. - Askerin ölecek. Eğer burada kalacak olursak hepimiz öleceğiz. | Open Subtitles | مجندتك سوف تموت، وكلنا سنموت إذا بقينا هنا |
| Burada kalmaya devam edersek, bütün anılarınla birlikte öleceksin. | Open Subtitles | [ووشينغ] إذا بقينا هنا، سوف تموت، جنبا إلى جنب مع كل ما تبذلونه من الذكريات. |