| İzin verirseniz, son bir ifadede bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أعطي بيان ختامي واحد ، إذا جاز لي |
| Bir dakikanızı almak istiyorum izin verirseniz. | Open Subtitles | أحتاج إلى لحظة من وقتك ، إذا جاز لي |
| İzin verirseniz, ben yapımcıyım, bu çocukla çalışıyorum. | Open Subtitles | إذا جاز لي ... أنا منتج، أعمل مع هذا الطفل. |
| Eğer sakınca yoksa, birkeresinde Basın yayınla ilgili bir gazeteye yazdığım... | Open Subtitles | ولكن ، إذا جاز لي أن أقترح ، كتبت ورقة بشأن النشرات الصحفية ، وهذه و |
| Sormamda sakınca yoksa, annesi nasıl? | Open Subtitles | كيف حال والدتها, إذا جاز لي أنْ أسأل؟ |
| Bay Beck, eğer izin verirseniz, Masaari Global'i... | Open Subtitles | سيّد (بيك)، إذا جاز لي، فشركة "المسعري العالميّة"... |
| - Aslında, izin verirseniz? | Open Subtitles | - في الواقع، إذا جاز لي؟ |
| İzin verirseniz? | Open Subtitles | إذا جاز لي؟ |
| Sormamda sakınca yoksa arkadaşım Klaus'u nasıl değerlendiriyorsun? | Open Subtitles | أوه، ها ها ها! لذا كيف يمكنك تشخيص صديقي كلاوس، إذا جاز لي أن أسأل؟ |