| Eğer bunu yapacak gücüm olduğunu düşünüyorsan sana duş almanı emretmez miydim sence? | Open Subtitles | إذا كنت تظن أن لي القوة لفعل هذا ألا تظن أنني سامرك بالاغتسال؟ |
| Tabii bunun Marcus'a arkadaş bulmak için en iyi yöntem olduğunu düşünüyorsan. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أن هذا هي أفضل وسيلة لتعثر على صديق لماركوس |
| Şiir-1’in insan yazımı olduğunu düşünüyorsanız el kaldırın. | TED | إذن، ارفع يدك إذا كنت تظن أن القصيدة 1 كتبها إنسان. |
| Şiir-2’nin insan yazımı olduğunu düşünüyorsanız el kaldırın. | TED | ارفع يدك إذا كنت تظن أن القصيدة 2 كتبها إنسان. |
| Masum bir cana ihanet ettiğine inanıyorsan bu senin sorunun. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أنك قد خنت دماُ بريئاُ فهذا شأنك |
| Eğer bizim bir şekilde kendi farkındalığını oluşturmuş aptal hayvanlardan oluştuğumuza inanıyorsan birinin canını almayı haklı çıkarabilirsin. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أننا مجرد حيوانات غبية تطور نوعاً من الإدراك المرحلي إذن يمكنك أن تسوغ قتل إنسان |
| Bizi zorla susturabileceğini sanıyorsan, öğrenecek daha çok şeyin var demektir. | Open Subtitles | هناك الكثير يجب أن تتعلمه عن البشر إذا كنت تظن ان التعذيب يجدى |
| Eğer birisinin kalp krizi geçirdiğini düşünüyorsan hızlı hareket etmen en önemli şey. | TED | إذا كنت تظن أن أحدهم يمرّ بنوبةٍ قلبية، أهم ما يمكن القيام به هو الاستجابة بسرعة. |
| İmkansız olduğunu düşünüyorsan, zaten vuramazsın. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أن هذا مستحيل فلن تصل إليها أبداً |
| Onlar için kolay olacağını düşünüyorsan ziyaretinle ilgili onların tüm anılarını silebilirim. | Open Subtitles | بإمكاني إزالة كل ذكريات زيارتك لهم إذا كنت تظن أن ذلك سيهون عليهم |
| Ateş topunun rahatlatıcı olduğunu düşünüyorsan, hiç oynamamışsın. | Open Subtitles | إذا كنت تظن ان كرة النار راحة فأنت لم تلعب |
| Ama eğer sorun olmayacağını düşünüyorsan, bunu bir sisteme bağlarız. | Open Subtitles | لكن إذا كنت تظن أن كل شيء بخير يمكننا وضع نظام |
| Dostum, beni satın alacağını düşünüyorsan, haklısın. | Open Subtitles | يا رجل .. إذا كنت تظن بأنك ستشتريني عندما ترشيني أنت بالتأكي محق .. |
| Vicdanıma karşı hareket edebileceğimi düşünüyorsanız. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أنني أقتنع بهذه السهوله لأتصرف ضد ضميري |
| Bunun kadın çantası olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | إذا كنت تظن انها حقيبة نسائية فهي ليست كذلك |
| Sabah kararınızı söyleyin. Bunun bir rüşvet olduğunu düşünüyorsanız yanılmıyorsunuz. | Open Subtitles | أعلمنا في الصباح إذا كنت تظن أن هذه رشوة فأنت محق |
| Onun tertemiz olduğuna gerçekten inanıyorsan adaletsizliği önle. | Open Subtitles | إذا كنت تظن حقاً أنه شريف, فامنع الظلم. |
| Eğer sırrını korumak için Mulder'ı öldüreceğini sanıyorsan artık çok geç. | Open Subtitles | إذا كنت تظن بأنك ستقتل مولدر لحماية سرّك, فهذا متأخر. |
| Bunun bu odadan çıkmayacağını sanıyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أن مسؤولية ستصل مكتبنا فأنت مخطئ |