"إذا ليس" - Translation from Arabic to Turkish

    • yok
        
    • Yani
        
    • Eğer
        
    Harika, elimizde hiç bir şey yok. Yerini bilmiyoruz, ipucu yok. Open Subtitles رائع، إذا ليس لدينا شيء لا موقع، لا شيء على الإطلاق
    Tamam, işte giyecek hiçbir şeyim yok. Open Subtitles حسن، إذا ليس لدي أي شيء لألبسه ليس لدينا الوقت لحياكة أي شيء جديد
    Kapatınca gelip bizi bulacakları bir fenerde yok, ha? Open Subtitles إذا ليس هناك منارة نحن في طريقنا للإيقافها..
    Yani, şu Kahin gemisiyle tekrar kafa kafaya çarpışacak kadar değil. Open Subtitles إذا ليس كافياً للمواجة وجهاً لوجه مع تلك سفنية العرًافين مجدداً
    Yani günışığı yoksa, Jadoo hiç bir şey yapamaz mı? Open Subtitles تَعْني، إذا ليس هناك نور شمس، جادو لا يمكن ان يعمل شيء؟
    Hiçbir şeyi öylece yazamazsın. Eğer iyi değilse ortaya da sürmezsin. Asla. Open Subtitles لا شيء ينزلق هنا، إذا ليس لديك برودة لا تلتف أبدا
    Eğer kız yoksa, o zaman plan da oda gibi olur. Open Subtitles إذا ليس هناك فتاه ثم أن الخطة , حسناً , أنا أحب هذه الغرفة
    Kapatınca gelip bizi bulacakları bir fenerde yok, ha? Open Subtitles إذا ليس هناك منارة نحن في طريقنا للإيقافها..
    O halde bakmamın bir sakıncası yok. Var mı? Open Subtitles إذا ليس هناك ضرر إذا ألقينا عليها نظرة ؟
    O zaman planlandığı gibi ilerlemekten... başka şansımız yok. Open Subtitles إذا ليس لدينا خيار إلا و نكمل خطتنا السابقة
    Yani pek fazla zamanınız yok. Open Subtitles لكنالدماءستزولومفعولهاسيبطل قريباً, إذا ليس أمامكما الكثير من الوقت
    Kilit zorlanmış. İçeri nasıl girildiğinden kuşku yok. Cirit bedenini delip geçmiş. Open Subtitles القفل مخلــوع ، إذا ليس ثمة لغــز بشأن الطريقة التي نفذوا بها إلــى الداخل
    O zaman gökyüzünü kontrol edebileceğimiz gözümüz yok. Sana bu emri kim verdi? Open Subtitles إذا ليس لديناً عينٌ بالسماء، فمن أصدر هذا الأمر؟
    Yani senin ne kadar korktuğun kendini ne kadar isteksiz ya da hazırlıksız hissettiğin önemli değil. Open Subtitles إذا ليس مهما كم أنت خائفاً كم تشعر بالتردد وعدم الإستعداد
    Elbette. Yani eve saat kaçta döndüğünü doğrulayamaz. Open Subtitles حسنا، إذا ليس بإمكانها تأكيد توقيت عودتك
    Yani bir cenazeyi nakledebilecek yalnız tek şirket mi var? Open Subtitles إذا,ليس هنالك أي شركة يمكن لها ان تشحن الجثة
    Yani mağazadan aldığın karışımı kullanmaktan utanmıyor musun? Open Subtitles إذا ليس لديك أيّ عار لأستخدامك خليط الكيك المعبأ؟
    Eğer gerçekten kendine güvenini kaybetmişse, ben ne söylersem söyleyeyim onu geri getiremez. Open Subtitles إذا كان كذلك حقاً، إذا ليس لديّ شيء لأفعله من أجله
    Eğer uzay savaşları yoksa etrafta,bence bilirsiniz, cidden, konu nedir ozaman? Open Subtitles إذا ليس هناك الفضاء يُحاربُ، أَعْني، تَعْرفُ، حقاً، ما النقطة؟
    Ben bunu daha öncede yaptım Eğer itiraz yoksa jüri başkanı olabilirim Open Subtitles انا عملت بهذا من قبل يسرني ان اكون رئيس العمل إذا ليس هناك إعتراضات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more