| Ama eğer daha yakından bakarsanız, olaylar dizisi aslında yoğunlaşıyor. | TED | لكن إذا نظرت بصورة أكثر تمعناً، تلاحظ أن المؤامرة تتضخم. |
| Yakından bakarsanız bir torpido balığının işe yarayan parçalarına benzediğini görürsünüz. | Open Subtitles | إذا نظرت لها بإمعان،ستجد أنها تماثل الطبقات الموجودة بسمك الرعاد الكهربائي |
| eğer galaksilere bakarsanız, daha uzağa gidiyorlar. | TED | إذا نظرت إلى المجرة، فإنها تتحرك مبتعدة. |
| Elektrikli araba ile ev arasına bakarsan, evin kenarına dizilmiş üç [Powerwall] güç duvarı var ve evin çatısı ise solar. | TED | إذا نظرت بين السيارة الكهربائية والمنزل؛ هناك 3 بطاريات حائط معلّقة على جانب المنزل، ثم هناك سقف المنزل وهو سقف شمسي |
| Bu istasyonların gerçek konumlarına bakacak olursanız, onların çok farklı olduğunu görürdünüz. | TED | إذا نظرت إلى المواقع الحقيقية لهذه المحطات سترى أنها مختلفة تماما، أليس كذلك؟ |
| Forbes'a göre, eğer bir milyon kişi başına düşen milyarderlere bakarsak, | TED | ووفقاً لمجلة فوربس، إذا نظرت إلى أصحاب المليارات لكل مليون نسمة. |
| Eğer onların geleneksel sistemlerine bakarsanız, ... ...Afrikalılar, kendi devletlerini iki şekilde organize ediyorlar. | TED | إذا نظرت إلى نظمهم التقليدية ، تنقسم دول الأفارقة إلى نوعين. |
| Eğer tam şuraya bakarsanız, küçük bakteriyi buluyor ve içine çekip onu yiyor. | TED | إذا نظرت هناك، سترى البكتيريا الصغيرة وقد تم أكلها وابتلاعها. |
| Bu durumda, dikkatlice bakarsanız çoğu ok sağdan sola gitmekte. | TED | لذلك في هذه الحالة، إذا نظرت بعناية، أكثر الأسهم تتجه من اليمين إلى اليسار. |
| 1950'den 2050'ye kadar olan yüz yıllık sürece bakarsanız, bu yüz yıllık süreç, tüm dünya şehirlerini inşa ettiğimiz asır; bizim de şimdi tam ortasında olduğumuz. | TED | و إذا نظرت إلى القرن من 1950 إلى 2050 هذا القرن حين نبني كل مدن العالم، القرن الذي نحن في منتصفه الآن. |
| Küreselleşmenin dezavantajlarına bakarsanız, bazen gerçekten eziciymiş gibi görünüyor. | TED | إذا نظرت إلى الجانب السلبي للعولمة، يبدو أحيانًا بأنه كثير للغاية. |
| Fakat iyice bakarsanız, çocuk çizmelerini yıkamıyor, içine su dolduruyor. | TED | ولكن إذا نظرت إلى هذا الطفل لا يغسل حذائه، إنه يضع الماء في حذائه |
| Ama eğer haritaya bakarsanız, radyoaktivitenin çoğu Japonya sahilinden temizlenmiş gibi duruyor ve çoğu şu an, güvenli gibi duruyor, çünkü mavi. | TED | ولكن إذا نظرت إلى الخريطة، يبدو أن معظم النشاط الإشعاعي قد اضمحلّ من الساحل الياباني، ويبدو آمنا وأزرق اللون. |
| Sürekli değişim içindedir, çünkü fotoğrafın tümüne bakarsanız, başka bir istek yolu daha oluşmaktadır. | TED | إنه يتغير بشكل مستمر. لأنك إذا نظرت إلى أعلى هذه الصورة، فهناك مسار رغبة آخر يتشكل. |
| Mevcut bütün alternatiflere bakarsanız, hakikaten de gerçekleştirebilecek iki şey var. | TED | إذا نظرت إلى جميع البدائل المتوفرة هناك، هناك حقيقة اثنان منها يقتربان من تلبية الاختبار، |
| Ve eğer bu iki bulutun tam ortasına bakarsanız, aynı bizimki gibi bir galaksi görürsünüz. | TED | و إذا نظرت مباشرةً في المركز بين العمودين، يمكن أن ترى مجرة تشابه مجرتنا. |
| Eğer gözlerimin içine dikkatlice bakarsan bunu sen de görebilirsin. | Open Subtitles | و أنك إذا نظرت بعمق كاف في عيناي فسوف تراها |
| - Pencereden dışarı bakarsan, 10 kişi göreceksin. | Open Subtitles | حسنا، إذا نظرت من خلال هذه النافذة، سترى عشرة |
| Eğer aynaya dikkatlice bakarsan, buralarında iz göreceksin. | Open Subtitles | إذا نظرت جيداً في المرآة، سترين علامات هنا |
| Geçmişe bakacak olursanız, birçok insan büyük amcam gibi hayatını kaybetmiştir. | TED | إذا نظرت عبر التاريخ، كان معظم الناس يموتوا كما مات عمي الأكبر. |
| Eğer batı toplumunda ahlakın başlangıcına bakarsak etiğin ne olabileceği konusunda farklı fikirler görürsünüz. | TED | لأنك إذا نظرت إلى بدايات الاخلاقيات في الحضارة الغربية، تجد فكرة مختلفة تماما عما يمكن أن تكون عليه الأخلاقيات. |
| Sanırım buna birkaç milyar yıllık bir zamandan baktığınızda resim anlam kazanmaya başlıyor. | TED | وفي إعتقادي أن تلك الصورة ستبدوا منطقيةً إذا نظرت إليها كل بضع ملايير سنة. |
| Seksomanyak mı, yoksa uzun süre bakınca görülen sihirli resim mi? | Open Subtitles | منحرف جنسياً , أم صورة سحرية إذا نظرت إليها لمدة طويلة كفاية سترى شيئاً؟ |