"إذا يجب أن" - Translation from Arabic to Turkish

• O
• Eğer

Durun biraz.Kurt'un O notayı tekrar batırışını dinlemek zorunda mıyız?
أنتظر إذا يجب أن نستمع إلى كورت يختنق بتلك النوته

O zaman aklı başında taraf ben olacağım ve olayların karışmasını engelleyeceğim.
إذا يجب أن أكون مسؤولاً وأتحكم بالوضع لكي لا يخرج عن السيطرة

O üzgün biblonu çekmeceye koyabilirsin. Gerçeği bilmelisin, çok iyi bir asistan kaybetmek istemedim.
إذا يجب أن تعرفي الحقيقة لم أرد ان افقد مساعد جيد

O zaman Jake i açık el usulü yarışmada bize katılmaya ikna etmemiz lazım.
إذا, يجب أن نقنع جايك أن ينضم إلينا في منافسة بوكر

Eğer ölmen gerekiyorsa, en azından dövüşerek öl.
إذا يجب أن تموت، على الاقل مُت وأنت قادر على القتال

Eğer onun söyledikleri doğruysa bize suç ortaklarının isimlerini söyleyin.
إذا ما كان يقوله صحيحاً إذا يجب أن تحدثي بأسماء شركائك

O halde dua etmeliyiz, kendimizi Tanrı'nın ellerine bırakmalıyız.
إذا يجب أن نصلى ونضع أنفسنا بين يدي الله

O zaman 1,000 tane Müslüman kadın ve çocuk vardı.
إذا يجب أن تعرف عن هذا كم هو أمر صعب

O zaman beni dinle. Acı çekmeni görmek istemiyorum.
إذا يجب أن تصغي إليّ، لا يمكنني تحمّل مشاهدتكِ تعاني.

O zaman bakmıyordun çünkü kesinlikle oynadı.
حسناً ، إذا يجب أن لا يكون لديك عما تبحث عنه لانهتحركبالتأكيد.

Eğer hiçbir şey değişmeyecekse O zaman sık kafama.
إذا يجب أن يتم تغيير أي شيء بحيث يضع حدا لذلك الآن . الضغط على الخصم.

O halde bu akşam için planladığım çat kapı Çin yemekleriyle gelme işini ertelesem mi acaba?
إذا يجب أن ألغي خطتي بالظهور بدون إعلان اليوم مع أكل صيني؟

O zaman tekerleri ve çekecek kısmını bozduğumu belirteyim.
حسنا، إذا يجب أن اخبرك اننى كسرت العجلات و المقبض

Yani, Eğer ne istediğini öğrenmek istiyorsak belki de ne gördüğünü ne hatırladığını tamı tamına bizie anlatabilirsin O zaman.
لذا إذا أردت أن تعرف ماذا تُريد إذا يجب أن تُخبرنا ماذا رأيت بالضبط ماذا تتذكر؟

O zaman isteklerini sağlamanın bir yolunu bulmalıyız.
إذا يجب أن نجد طريقة للألتفاف حول شروطها

O zaman bununla yaşamamız gerekecek.
إذا يجب أن نتعايش مع هذا الأمر

O zaman senin adına ve seninle gurur duymalıyım.
إذا يجب أن أكون فخور بك , و منك

O zaman ertesi gün gelmelisin. Sana söylüyorum.
إذا يجب أن تأتى فى اليوم التالى.

Konuşmanda söylediğin şeyi duydum ve Eğer annem için savaşmak istiyorsan savaşmalısın.
سمعت ماقلته في خطابك اذا أردت المحاربة للفوز بوالدتي , إذا يجب أن تفعل