| Yani bu ortak yaşam ilişkisi, Tok'ra'yı Goa'uld'dan ayıran şey mi? | Open Subtitles | إذن فهذه العلاقة بين السيمبيوت و المضيف هى ما يميز التوك-رع عن الجواؤلد ؟ |
| Yani bu mikroplar, zehir gibi gözüken yada toksik maddeleri kullanıyorlar ve bu biyoloji gelişiyor. | Open Subtitles | إذن فهذه هي اليكروبات المستخدمة_ في ما يبدو المواد السامة "علم الأحياء هذا يبدو مزدهرا |
| Yani bu kilitler diğerlerini dışarıda tutmak için. | Open Subtitles | إذن فهذه الأقفال لمنع أحد من الدخول |
| saçı gerçekten kötü kesilmiş... O zaman konuş Amerika. | Open Subtitles | إذن فهذه البلد هذه البلد تعرضت فعلا لتصفيفة شعر غاية فى السوء |
| O zaman bu tamamen zaman kaybı. Bir şey bildiği yok. | Open Subtitles | إذن فهذه مضيعة للوقت إنه لا يعلم شيئاً |
| - O zaman bugün benim şanslı gecem. | Open Subtitles | حسنا,إذن فهذه ليلة حظى |
| Yani bu yaptığımız izinsiz. | Open Subtitles | إذن فهذه ليست عملية مُشتركة بيننا |
| Yani bu harita bir hazinenin yerini gösteriyor, öyle mi? | Open Subtitles | إذن فهذه الخريطة تؤدي إلى كنز |
| Yani bu Titan Havayollarının penceresinden Titan'ın yüzeyi boyunca uçarken göreceğiniz görüntüdür. (Gülmeler) Ve sonunda sonda yüzeyin üstüne indi, Şimdi bayanlar ve baylar, size dış güneş sistemindeki bir uydunun yüzeyinde çekilen ilk fotoğrafı göstereceğim. | TED | إذن فهذه هي الصورة التي قد تراها من نافذة رحلات "تايتان" الجوية اثناء طيرانها عبر سطح "تايتان". (ضحك) فى آخر الأمر إستقر المسبار أخيرا على السطح, و سأريكم الان, سيداتي و سادتي, أول صورة تأخذ على الإطلاق من سطح قمر في النظام الشمسي الخارجي. |
| - Pekala, sevgilim O zaman benim de son oyunumdu. | Open Subtitles | -حسناً إذن فهذه آخر لعبه لي أيضاً |
| O zaman bu Vekillerin suçu. Onu yaktılar. | Open Subtitles | إذن فهذه غلطة الحكام |
| O zaman bu senin için birsey ifade etmiyor. | Open Subtitles | إذن فهذه لاتعني شيئاً لك |
| O zaman hepimizin işi bitti. | Open Subtitles | إذن فهذه تهلكتنا أجمعين. |