| Yıllar önce, kurtarılmaya değmeyecek bir yaratığı kurtardığım zaman... yaptığım bir hatayı düzeltmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن اصحح خطأ إرتكبته قديما عندما أنقذت شخصا لم يستحق أن أنقذه |
| Yıllar önce, kurtarılmaya değmeyecek bir yaratığı kurtardığım zaman... yaptığım bir hatayı düzeltmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن اصحح خطأ إرتكبته قديما عندما أنقذت شخصا لم يستحق أن أنقذه |
| Şimdi o ruhu bulup yaptığım korkunç şey için özür dileyebileyim diye, öleceğim günü dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | والآن لا أطيق صبراً حتى أموت لأجد تلك الروح وأعتذر عن الفعل الفظيع الذي إرتكبته. |
| Ama listedeki diğer şeyler gerçek. yaptım ve reddetmiyorum. | Open Subtitles | لكن كل شيء آخر في هذه القائمة صحيح، لقد إرتكبته ولا أنكر ذلك |
| Sana karşı, sadece, günah işledim ve senin yolunda her şeyi yaptım. | Open Subtitles | ضد الذنب الوحيد الذي إرتكبته لهذا الشر واضح |
| Şuana kadar yaptığım en çılgınca şey polisler tarafından kovalanmaktı. | Open Subtitles | أكثر الأمور جنوناً إرتكبته في حياتي كان تعرضي لمطاردة من قبل الشرطة |
| Benim yaptığım hata yüzünden siz cezalandırılmamalısınız. | Open Subtitles | لا يجب عليكِ المعاناة من أجل خطأ إرتكبته أنا |
| Sana yardım etmek hayatımda yaptığım en büyük hataydı. | Open Subtitles | مساعدتكَ كانتْ أسوأ خطأ إرتكبته في حياتي |
| Beni azarlayıp yaptığım yanlışları söylemek için? | Open Subtitles | إقرأ قانون مكافحة الشغب و أخبرني ما الخطأ الذي إرتكبته ؟ |
| Eğer bundan şüphe etmene sebep olduysam bu hatalar dolu hayatımda yaptığım en büyük hatadır. | Open Subtitles | وحينجعلتكِتشكّينفيهذا... كان هذا هو أكبر خطأ إرتكبته فيحياتيالمليئةبالأخطاء... |
| Annen öldüğü zaman yaptığım büyük hata kuartetin dağılmasına izin vermekti. | Open Subtitles | عقب وفاة والدتكِ، كانت الغلطة الفادحة الذي إرتكبته... هو ترك الفرقة الرباعية تتفكك. |
| Benim yaptığım hatayı yapmanı asla istemem. | Open Subtitles | ولن أتركك تفعلين نفس الخطأ الذي إرتكبته |
| Ama yaptığım hatayı aynı kafa tutma ... | Open Subtitles | ...ولكن لا ترتكب نفس الخطأ الذي إرتكبته أنا |
| Bayan Featherstone'un partisinde yaptığım hatayı yapmayacağım, Bingley. | Open Subtitles | أنا لن أرتكب نفس الخطا الذي إرتكبته في (حفلة السيدة (فيذرستون) الصامتة يا (بينغلي |
| Neler yaptığım. | Open Subtitles | .هذا ما إرتكبته |
| Annem öldükten sonra o evde kalarak hayatımın hatasını yaptım. | Open Subtitles | البقاء في تلك البناية بعد وفاة أمي كان أسوأ خطأ إرتكبته في حياتي |
| "Neyi yanlış yaptım da buna sürüklendik?" | Open Subtitles | قائلةً : "مالخطأ الذي إرتكبته والذي أدى إلى هذا؟ |
| Bunu da ben yaptım. Burada hata bana ait olabilir. | Open Subtitles | بسبب شيئاً فعلته, أو بسبب خطأ إرتكبته. |
| -Tanrım. Nerede yanlış yaptım? | Open Subtitles | -ما الخطأ الذي إرتكبته أنا؟ |