| -Çocuklarla seks hakkında konuşmak için bir rehber. | Open Subtitles | ما هذا؟ إنه كتاب إرشاد عن كيفية التحدث مع أولادك بالأمور الجنسية |
| rehber öğretmenle mi konuşuyorum, yoksa eşimle mi? | Open Subtitles | هل أتحدث لموجه إرشاد ؟ أم أتحدث لزوجتي ؟ |
| Bir rehber köpek alıp dünyaya kör olduğunu itiraf etmek ne kadar zor olsa da onun için daha önemli olan iyi bir baba olabilmekti. | Open Subtitles | أصعب من أن يصبحُ لديه كلبُ إرشاد. وأن يعترف للجميع بأنه كان ضرير. كان من المهم له أن يكون والدٌ جيد. |
| Uygun rehberlik olmadan, beslenmesi, kolayca açık olabilir... | Open Subtitles | بدون إرشاد جيد ، حضانة ، قد .. يتحولوا بسهولة إلى |
| Bir süreliğine ücretsiz çalışma rehberlik ve yönlendirme gibi. | Open Subtitles | مزيد من وقت العمل غير مدفوع الأجر إرشاد وتوجيه شيئ مثل ذلك |
| Johnny, yasalarla ve kurallarla yaşamamızın sebebi... büyük hayalleri olan ve kendilerini parlak bir gelecek bekleyen... bütün küçük çocuklara yol göstermek... ve onları, senin gibi işe yaramaz... serserilerden korumaktır. | Open Subtitles | كل هذه القوانين والقواعد التي نعيش تبعاً لها وجدت.. لتساعدنا على إرشاد الاطفال الصغار ذويّ الأحلام الكبيره |
| Cehennemin kapısından döndüğüm için biraz ruhani rehberliğe ihtiyacım olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | وبعد أن كنت قرببة من دخول الجحيم قررت أني أحتاج إرشاد روحاني |
| Düşündüm ki; pek çok alandaki bilim insanına öğretmenlik ve danışmanlık yaparken elde ettiğim geniş tecrübelerimden yararlanarak bunu sunmam uygun olur. | TED | و رأيت أنه من المناسب أن أعرضه على أساس أنه لدي خبرة واسعة في تدريس و إرشاد العلماء عبر مجموعة واسعة من المجالات |
| -Enstitüye, bir düzine rehber köpek yollayacağız | Open Subtitles | أرسلْ لمعهدَ المكفوفين دستة كلابِ إرشاد |
| Beni rehber köpek gibi çekiştirecek misin? | Open Subtitles | تريد أن تسحبني هناك كأنك كلب إرشاد ؟ |
| Ruhunun bir rehber ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يحتاج إرشاد روحي |
| Sattıklarımızı kırışırız. Burası için bir rehber kitap mı? Delirme. | Open Subtitles | كتيب إرشاد , لا تغضب |
| rehber bir güç, bir vizyon sahibi olmadan. | Open Subtitles | قوة إرشاد ومرئية |
| Doğru söylenişi; rehber köpek. | Open Subtitles | أن صح التعبير كلبُ إرشاد. |
| Taşlara rehberlik et, diğerleri arkandan gelecektir. | Open Subtitles | إرشاد الأحجار،تلكَ الأغراض التى تُتَّبع. |
| Sizlere, kızım Sacagawea'yı yolculuğunuzda rehberlik yapması ve yardımcı olması için yanınıza veriyorum. | Open Subtitles | والآن لأجل مساعدتك في رحلة العبور أنا أعرض عليك إرشاد إبنتي " ساكرجويا " |
| Burada olmayan insanlara rehberlik edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع إرشاد أشخاص ليسوا موجودين |
| Bayan Crawley rehberlik etme fırsatı bulduğunda çok mutlu olur. | Open Subtitles | لاشيء سيسعد السيدة (كراولي) أكثر من أن تكون قادرة على إرشاد أحدهم إلى الطريق الصحيح |
| gemilere yol göstermek için sonar dalgaları yayıyor. | Open Subtitles | تساعد على إرشاد القطع البحريّة |
| Görevi erkekliğe giden yolda çocuğa yol göstermek olacak bir adam. | Open Subtitles | رجل ستكون مهمته إرشاد الصبي إلى الرجولة |
| Yaptığı şeyin içeriğiyle ilgili çok derin çelişki içinde olduğundan dolayı ruhani rehberliğe ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | وعلى هذا , كان متحيرا بشدة بشأن نتائج عمله... وكان بحاجة إلى إرشاد روحي. مثل جاليليو. |
| Her zaman belirttiğim gibi, dini danışmanlık yaptım. | Open Subtitles | كما ذكرت دوماً، أنا أقدم إرشاد ديني. |