| Beyaz köpekbalığının stratejisi, ilgisiz görünmektir. | Open Subtitles | إستراتيجية القرش الأبيض في هذه اللعبة أن يظهر انه غير مكترث |
| Büyük Beyaz'ın stratejisi, dipte dolaşarak su yüzeyinde bir siluet aramaktır. | Open Subtitles | إن إستراتيجية القرش هي الطواف على طول القاع مترقبا لما يمكن ان يكون ظلا في الأعلى |
| diyorsunuz. Ormandaki dokuz stratejik patikaya yerleştirdiğimiz Noel ışıklarıyla kaplanmış dev ağaçlardan bahsedeceğim. | TED | سأتحدث عن أشجار عملاقة وُضعت في تسع طرق إستراتيجية في الغابة مغطاة بأنوار عيد الميلاد. |
| Bizimle kalarak daha stratejik bir amaca hizmet ediyor. | Open Subtitles | انة يؤدي غرض أكثر إستراتيجية ببقائة معنا |
| Sana karşı ilgisizliğim bir taktik değil. | Open Subtitles | أتبعها إستراتيجية ليست برؤيتكِ إهتمامي عدم |
| Böceğe karşı, her cepheden tam bir mücadele gerektiren, yeni ve yürekli bir savaş stratejisi. | Open Subtitles | إستراتيجية جريئة و جديدة تدعو لحرب شاملة ضد الحشرة فى كل مكان |
| Görünüşe bakılırsa karşı taraftaki genç dostumun kendisine hayat veren ulusu yok etmek için uzun vadeli bir stratejisi var. | Open Subtitles | يبدو أن صديقي الند الشاب له إستراتيجية طويلة المدى لتحطيم الأمة ذاتها الذي انجبته |
| Sarmağın stratejisi karışık görünebilir. Ama bu çılgınlığın içinde bir düzen vardır. | Open Subtitles | إستراتيجية المتسلقين تَبْدو فوضويةَ لكن هناك اسلوب في جنونِهم |
| ERTESİ GÜN 18 ŞUBAT 1971 Bugün yeni bir ulusal sağlık stratejisi öneriyorum. | Open Subtitles | أَقترحُ اليوم إستراتيجية صحةِ وطنيةِ جديدةِ. |
| Bu adam bizi dışarıda istiyor. Şehir savaşı stratejisi. | Open Subtitles | هذا الشخص يحاول إرهاقنا إنها إستراتيجية حرب المدن |
| Askerlerin Mars'a gitmek istemelerinin stratejik sebepleri var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن الجيش كان لديه أسباب إستراتيجية للرغبة فى الذهاب إلى المـريخ |
| Hiçbir doğal kaynağı ve stratejik önemi olmayan ıssız ve çirkin bir gezegen. | Open Subtitles | إنه كوكب صغير مُقفر قبيح بدون أي موارد طبيعية أو قيمة إستراتيجية أسئلة ؟ |
| Boş sohbetlerle stratejik bilgi elde etmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | سيحاول أخذ معومات إستراتيجية من محادثة تافهة |
| Eminim istemiştir ama belki kayınbiraderini savunmak en iyi yasal taktik değildir. | Open Subtitles | حسناً , واثقة أنه فعل لكن ربما الدفاع عن صهرك ليست أفضل إستراتيجية قانونية |
| Doğru ya. Kötü taktik. Bu boyutta mühür yoktu. | Open Subtitles | حسنا إستراتيجية سيئة لا للاحرف في هذا البعد |
| Zor bir atış bay Simpson. En iyi strateji sakin olmaktır. | Open Subtitles | إنها صعبة يا سيدي، أفضل إستراتيجية هي أن تلعب بشكل ثابت |
| Burada benim en çok hoşuma giden de bu sosyal sorumluluk ekibi büyük bir kurumsal stratejinin parçası olarak kurulmadı. | TED | و أنا أجد الأمر آسراً أن فريق المسئولية الإجتماعية لم يتم تشكيله كجزء من إستراتيجية مؤسسية ضخمة. |
| Burada obur olmak çok etkili bir stratejidir. | Open Subtitles | الشراهة في الأكل تعد إستراتيجية فعّالة جداً هنا. |
| Bu dönem boyunca sadece harekât stratejisini gözlemlemekle kalmadım güvenini de kazanmış oldum. | Open Subtitles | وخلال هذا الوقت فقد إكتسبت ليس فقط إستراتيجية مهماته ولكن كسبت أيضا ثقته |
| Aslına bakarsan, sana stratejiyi öğretmeye çabalıyordum. | Open Subtitles | في الحقيقة، كنتُ أحاول أن أعلّمكِ إستراتيجية |
| Yeni stratejimiz, düşmalarımızın psikolojilerini etkileyerek, onları yılanlar gibi büyülemek. | Open Subtitles | إستراتيجية جديدة. نحن ذاهبون إلى وكر الثوّار، مثل الأفاعي |
| Şirketi devralma teşebbüsünü engellemek için bir stratejiniz olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أتفهم أن لديكَ إستراتيجية لـ هزيمة محاولة الإستيلاء |
| Joe Logan devre arasında yeni stratejiler üretmek zorunda. | Open Subtitles | سيكون على " جو لوغان " الإشتراك بأكثر من مجرد إستراتيجية خلال الإستراحة |
| Ve üçüncüsü, barış koruyucularının çıkış stratejileri nedir? | TED | ثالثاً ، ماهي إستراتيجية الخروج لقوات حفظ السلام هؤلاء ؟ |
| Bundan sonra senin stratejin kanserin nerede olduğu ve ne kadar ilerlemiş olduğuna bağlı olacaktır. | TED | من هنا تعتمد إستراتيجية العلاج على مكان السرطان و ما هي مراحل تقدمه |
| Senin hakkında hayran olduğum şey yeteneğini bir stratejide kullanırken diğerini gizlemen. | Open Subtitles | أن أكثر شيء يعجبه فيك هو قدرتك على إستخدام إستراتيجية و إخفاء أخرى |
| Onu kendi stratejimle alt etmek istedim. | Open Subtitles | أردت إستراتيجية فائزة |