| Göreviniz, bu olmadan önce kalıpları geri almak. | Open Subtitles | مهمتكم هي إسترجاع اللوحات قبل أن يحدث ذلك. |
| Tek istediğim kaybettiklerimi geri almaktı. | Open Subtitles | كل ما أريده هو إسترجاع ما فقدته |
| Ben iade istemiyorum, bir ay önce birinci sınıfta ayırttığım yeri istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد إسترجاع المال أريد مقعد من الدرجة الاولى حيث حجزت منذ شهر |
| Unuttuğu hatıraları geri almaya çalışıyor. | Open Subtitles | يحاول إسترجاع الذكريات التي نسيها |
| Kaybedilen hafızayı geri kazanmak için deneysel bir prosedür olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت عن الإجراءات الجراحية التي تُستخدم في إسترجاع الذاكرة |
| Rosemary, gelin iadesi var. | Open Subtitles | روزماري, لدينا إسترجاع من عريس |
| Son derece karışık bir geri alma durumu yüzünden sinirliyim. | Open Subtitles | اسمعني ، انا غاضبة بسبب حالة إسترجاع معقدة |
| Bunları sırf arkadaşınızın gözlerini geri almak için yapıyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | ألستما تحاولان بأقصى جهدكما إسترجاع عيونِ صديقكما؟ |
| Bizden aldıkları şeyleri geri almak için. | Open Subtitles | ولهذا علينا إسترجاع جميع المال الذي أُخٍذ منّا |
| Hayatını geri almak... bazen korkutucu olabilir. | Open Subtitles | إسترجاع حياتكِ في بعض الأحيان يكون أمراً مخيفاً |
| Tek isteğim kaybettiklerimi geri almaktı. | Open Subtitles | كل ما أريده هو إسترجاع ما فقدته |
| Tek isteğim kaybettiklerimi geri almaktı. | Open Subtitles | كل ما أريده هو إسترجاع ما فقدته |
| Üzgünüm. Tek isteğim kaybettiklerimi geri almaktı. | Open Subtitles | كل ما أريده هو إسترجاع ما فقدته |
| -Para iade garantimiz yok Buzdolabı satmıyorum ben. | Open Subtitles | لا يمكنك إسترجاع النقود انا لا أبيع ثلاجات |
| iade edilemez inciler, imparator suçlu karaciğer hissettim. | Open Subtitles | ولأنه لم يتمكّن من إسترجاع اللؤلؤة أحسَّ الإمبراطورَ بالذنب |
| En azından iki haftada smokinini iade edecek vaktin olur. | Open Subtitles | على الأقل, قبل الزفاف بأسبوعين يمكنك إسترجاع مال تأمينك على بدلة سهرة |
| İçeride yaşayan insanlar olduğu sürece Taylor koloniyi geri almaya kalkışamaz. | Open Subtitles | (تايلور) لن يحاول إسترجاع المُستعمرة لو أنّه ما زال هناك مدنيين فيهــــــــــا |
| Tek suçum El Sanatları dersinde yaptığım Kukla Kurt'ü geri almaya çalışmaktı. | Open Subtitles | (كل مافعلته هو إسترجاع الدمية (كورت التي صنعتها يدوياً بوقت الحصة - المعذرة ؟ |
| - Söylemedim çünkü, o mektubu geri almaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أنك حاولت إسترجاع الرساله |
| Hayatını geri kazanmak, Bradshaw'ın benden ilk seferde istediği bir şeydi. | Open Subtitles | إسترجاع حياته هو ما أراد (برادشو) أن أجده له في الحقيقة. |
| Tek istediğim... kaybettiklerimi geri kazanmak. | Open Subtitles | أنا آسف كل ما أريده هو إسترجاع ما فقدته |
| O zaman para iadesi istiyorum. | Open Subtitles | -انا اريد إسترجاع مالي, إذن |
| Kayıp, zarar görmüş veya çalınmış hafızanızı geri alma konusunda harekete geçmekle ilgileniyorsanız sizin için buradayız. | Open Subtitles | إذا كان لديك أيّ رغبة في الإستيقاظ من نومك رغبة في إسترجاع الذاكرة المفقودة أو المُدمرة أو المسروقة نحن هنا للمساعدة |
| Senin yüzünden kaybettiğim parayı geri kazanmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول إسترجاع بعض النقود التي فقدتها بسببك |