| Oradaki küçük militan gruplar teslim oldu. | Open Subtitles | ينبغي على الجماعات الصغيرة هناك أن تعلن إستسلامها |
| Teşkilat dışı ajanlara, teslim olduğundan beri operasyonların dışında annenin yaptığı her şeyi izlettirdim. | Open Subtitles | كان عندي وكلاء مستقلّون يتتبّعون ثانية كلّ خطوة كلّ ساعة هي outSlde operatlons مأخوذة سلنس إستسلامها. |
| teslim olması karşılığında ona özgürlüğünü teklif ettik. | Open Subtitles | قدّمنا لها مأوى مقابل إستسلامها. |
| Granderson'u arayıp teslim olmasını mı isteyeceksiniz? | Open Subtitles | انتما الاثنان سوف (تتصلان بـ (غراندرسون تطلبان إستسلامها ؟ |
| Bayan Shaw teslim olma şartlarını görüşmek için hazır! | Open Subtitles | الآنسة (شاو) جاهزة للتفاوض حول شروط إستسلامها! |