| Bu yöntemde ne siz ne de biz kimin saf dozu aldığını bilmeyeceğiz. | Open Subtitles | والذي يقول انه لا انت ولا نحن نعرف من إستلم الجرعة الواضحة |
| Baal'ın karakolunun planlarını aldığını biliyoruz, ama bu konuda birşey yapıp yapmayacağını bilmiyoruz. Yapacağına inanıyorum. | Open Subtitles | نعلم أنه إستلم مخططات قاعدة بال ولكن لا نعرف إن كان سيتصرف في هذا الأمر |
| Onun tebligatı aldığını onaylayıp... teyit etmek üzere görevlendirildim. | Open Subtitles | أنا سألت لتأكيد وتحقيق... إستلم البيان ويرجع لإخبار... |
| Hesaplara baktığımızda Nick Farnese'nin cinayetten önce ve sonra 5.000 dolar aldığını görüyoruz. | Open Subtitles | .. حسابهم أوحي أن (نيكي فرنيز) إستلم خمسة آلاف دولار قبل القتل، ونفس المبلغ بعده .. |
| Dükkan sahibi Spooner'dan iki gün önce bir teslimat aldığını kabul etti. | Open Subtitles | صاحب متجر الأثاث أكّد أنّه إستلم طلبيّة من (سبونر) قبل يومين. |