| Doktor doğru bile söylüyorsa Esterbrook'un bu kadınlara olanlarla bir alakası varsa bile kötü olan ben olacağım ama itiraf etmeyecektir. | Open Subtitles | حتى لو كان الطبيب محقاً، حتى لو كان لـ(إستيربروك) علاقة لما حدث لتلك المرأتين، سأتسرع وأقول أنه لن يعترف. |
| Anladığım kadarıyla David Esterbrook'a küçük bir ziyarette bulunmuşsun. | Open Subtitles | أظن أنك قد قمت بزيارة (ديفيد إستيربروك). |
| Esterbrook raporum bir saate elinde olur. | Open Subtitles | سيصلك تقريري عن استجواب (إستيربروك) في خلال ساعة. |
| Claire'in yerini tek bilen Esterbrook ama ben ona ulaşamıyorum. | Open Subtitles | (إستيربروك) هو خيطنا الوحيد إلى حيث يحتجزون (كلير ويليامس)، ولا أستطيع الوصول إليه. |
| Eğer Esterbrook'u çok istiyorsan arkadaşın Nina Sharp'a gitmelisin. | Open Subtitles | إن كنت حقاً تريدين الإيقاع بـ(إستيربروك)، فما عليك إلا طلب المساعدة من صديقتك (شارب). |
| Onda kesin Davin Esterbrook ile ilgili bir şey vardır. | Open Subtitles | أضمن لك أنها تعرف شيئاً عن (ديفيد إستيربروك). |
| David Esterbrook nerede olduğunu biliyor. | Open Subtitles | و(ديفيد إستيربروك) يعلم مكانها. |
| Hiçbir şey bugün FBI tarafından gözaltına alınan David Esterbrook haberi kadar yankı uyandırmadı. | Open Subtitles | لكن لا شيء يعادل اليوم صدمة الاعتقال العلني لـ(ديفيد إستيربروك) من قبل المباحث الفدرالية. وانخفضت قيمة أسهم (إنتروبيس) فجأة. |
| David Esterbrook. | Open Subtitles | (ديفيد إستيربروك). |
| David Esterbrook. | Open Subtitles | (ديفيد إستيربروك). |
| Bay Esterbrook? | Open Subtitles | سيد (إستيربروك)؟ |
| Patel, Esterbrook. | Open Subtitles | (باتيل)، و(إستيربروك). |