| Kızılderililer bana kutsal balıklarından söz etmişlerdi. Ama ben bunun bir efsane olduğuna inanmıştım. | Open Subtitles | أخبروني الهنود عن أسماكهم المقدسة لكني كنت متأكداً بأنها مجرد إسطورة |
| Kızılderililer bana kutsal balıklarından söz etmişlerdi. Ama ben bunun bir efsane olduğuna inanmıştım. | Open Subtitles | أخبروني الهنود عن أسماكهم المقدسة لكني كنت متأكداً بأنها مجرد إسطورة |
| bir efsanenin sonu. Böylelikle sen de efsane oldun. | Open Subtitles | لقد أسقطت الإسطورة ويجعلك هذا إسطورة أنت أيضاً |
| Saklı Köy Konoha'nın efsanesi! Onbaa gerçekten de var! | Open Subtitles | إسطورة قرية كونوها, الأنبا لا تزال موجودة |
| Ayrıca bir Finlandiya efsanedir, eğer teknik olmak istiyorsanız. | Open Subtitles | وأيضاً إسطورة فنلنديّة، إنْ أردتِ أن تكوني دقيقة. |
| Mamaji bana denizcilerin arasında da efsane olarak anıldığınızı söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني العم أنك إسطورة بين البحارة أيضاً |
| Kardeşin, bir yarı tanrı bir süper asker, yaşayan bir efsane, ki kendisi efsanelere göre yaşar. | Open Subtitles | شقيقك، نصف العظيم، جندي خارق، أسطورة حية يعيش ليظل إسطورة. |
| Bir efsaneyi öldüren efsane olur. | Open Subtitles | .. الرجل الذي يقوم بقتل إسطورة يُصبح هو الإسطُورة |
| Bu haritayı okumak için anahtar gerekmesinin efsane olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد إنها إسطورة مفتاح لقراءة خريطة، هذه الخريطة |
| Lütfen, bir efsane. Masal. | Open Subtitles | بحقك, إنها مجرد إسطورة حكايات ما قبل النوم |
| O zamanlar hayduttu, şimdi bir efsane oldu. | Open Subtitles | لقد كان لص إذن, إنه إسطورة الأن |
| O sadece aptal bir efsane. | Open Subtitles | حسناً ؟ إنها إسطورة غبية مهلاً. |
| Bir süper asker, efsanelerde yaşayan yaşayan bir efsane. | Open Subtitles | جندي خارق، أسطورة حية يعيش ليظل إسطورة. |
| Adam bir efsane, hakkını yemeyelim. | Open Subtitles | لقد صنع لنفسه إسطورة أعترف له بهذا. |
| Hayır, bu folklor değil, efsane, | Open Subtitles | كلا إنها ليست تقاليد إنها إسطورة |
| Burada, Dolsan Harbor'da bir efsane olmuştu bu. | Open Subtitles | إنها اصبحت إسطورة هنا في دولسان هاربور |
| Uslu durmayan hastaları cezalandırmak için eski bir hastane efsanesi olan bir canavarı kullanıyorlar. | Open Subtitles | يستخدمون إسطورة .. المشفى القديمة بشأن الوحش . كي يُعاقبوا المرضى الغير متعاونين |
| Bu bölgede bir Mi'kmaq efsanesi bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا علي إسطورة محلية قديمة. |
| Bu yüzden Noel Baba ve Kuzey kutbu efsanesi var. Kutup, kutuplaşma. | Open Subtitles | ومِن هنا جائت إسطورة "بابا نويل" والقطب الشمالي. |
| Millet, Cortez bir efsanedir! | Open Subtitles | رفاق،"كورتيز"،... . إنه إسطورة |
| Sen bu işin sihirbazıydın dostum. | Open Subtitles | ! إنك إسطورة لعينة يا رجُل |