"إسكاته" - Translation from Arabic to Turkish

• susturmak
• susturmaya
• susturamıyorum
• susturuldu
• Sesini kesmeleri

Birinin susturmak istediği bir makaleydi belki.
ربما كان يتحري حول قصة واراد شخصاً ما إسكاته

İnsanların, Rusların susturmak istediği birisi olarak inandığı kimse.
منتقد علني لهم شخص يصدق الناس أن الروس يريدون إسكاته

Onu da susturmak için, aramaya başlamalısın!
لابد أنك كنت تبحث عنه حتى تستطيع إسكاته أيضاً!

Zachariah'dan bir mesajla onu susturmaya çalıştım...
و قد حاولتُ إسكاته ببعث رسالة من (زاكرايا)

Ama Trey Willis başlarını belaya sokmaması için onu susturmaya karar verdi.
وأعتقد أن (تراي ويليس) قرر إسكاته. قبل أن يجعلهم في فوضى كاملة من المتاعب.

ve tüm gece uzun uzun ötüyor, ötüyor, uzattıkça uzatıyor, ve beni sinirlendiriyor ben ise onu bir türlü susturamıyorum!
طول الليل يغرد ويغرد ويغرد وهو مزعج و لا أستطيع إسكاته

Sahte çalışan olarak karakterize edildi ve susturuldu.
تم توصيفه بأنه "موظف محتال"، وتم إسكاته.

Sesini kesmeleri gerekiyordu.
كان عليهم إسكاته

Belki Clay bunlarla ilgili bir şey biliyordu ve biri onu susturmak istedi.
حسنا ، ربما يعرف (كلاي) شيئ ما عن هذا كله و شخص ما أراد إسكاته

Eddie farketmiş ve susturmak için onu öldürmüş.
إيدي يهاجمه يحاول إسكاته

Onu... sadece susturmak istiyordum.
أنا فقط... أردتُ فقط إسكاته

Sadece "Çopur" Zhang onu susturmak isteyebilir.
فقط (بوكي تشانغ) يريد إسكاته.

Onu susturmak istediler.
وأرادوا إسكاته

Her zaman söyleyecek bir şeyleri vardır. Onu susturamıyorum.
دائما لديه ما يقوله لا يمكن إسكاته

Artık öldü ama onu susturamıyorum.
و الآن بعد رحيله، لا يمكنني إسكاته

Konuşkan adam. susturamıyorum bir türlü.
رجل جشع ايضاً لا يمكن إسكاته

Belki de susturuldu.
ربما تم إسكاته.