| Gerçekten mi? Evet, para sadece bahane. Gerçek, ben oyunculuğu özledim. | Open Subtitles | حسن, المال جزء منه, والحقيقة أنّي إشتقتُ للتمثيل. |
| Bu sezon öncesi tatilinde sizi özledim. | Open Subtitles | لقد إشتقتُ لكم في هذه الإستراحة قبل الموسم الجديد. |
| Bunu söyleyeceğime inanmıyorum ama mutfağın yemeğini özledim doğrusu. | Open Subtitles | ,لا أصدق أنَّكِ ستسمعيني أقول هذا ولكنّي حقاً إشتقتُ للطعام من المطبخ |
| Seni özlüyorum. Benim için de yeteri kadar zor zaten. | Open Subtitles | إشتقتُ إليك بالفعل، كان الأمرُ صعبا عليّ أيضا. |
| O kadar çok özlemişim ki. | Open Subtitles | إشتقتُ لذلك كثيراً |
| Bu arada sizi çok özledim, bir de şey... | Open Subtitles | بالإضافة لأنني إشتقتُ إليكم لذلك كنت أتسائل |
| Boş zamanlarında seni rahatsız etmemi istemediğini biliyorum ama, seni özledim. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لا تحبين أن أزعجكِ أثناء وقت فراغك لكني إشتقتُ لكِ |
| Seni çok, çok, çok ama çok özledim. | Open Subtitles | أنا حقاً، حقاً، حقاً إشتقتُ لك كثيراً |
| Televizyonumu özledim. Alışveriş merkezine gideceğim. | Open Subtitles | لقد إشتقتُ نوعاً ما إلى تلفازي "وأفكر بالذهاب إلى "كاسكو |
| Aslına bakarsanız, eski komşularımı özledim. | Open Subtitles | لقد إشتقتُ للحي القديم هذا أقل ما يُقال |
| Onu çok özledim. | Open Subtitles | إنّما أنا إشتقتُ إليها كثيراً. |
| Seni çok özledim kızım. | Open Subtitles | آآآآه لَكَمْ إشتقتُ لكِ يا بنيتي |
| Seni özledim. Seni özledim. | Open Subtitles | إذًأ، إشقتقتُ إليكِ, إشتقتُ إليك, |
| Merhaba aşkım. Seni çok özledim. | Open Subtitles | مرحباً عزيزتي، لقد إشتقتُ لك كثيراً |
| Kabul etmeliyim ki seni özledim. | Open Subtitles | يجب ان أعترف أنني إشتقتُ إليكِ |
| Seni özledim. Uzun zamandır yoktun. | Open Subtitles | إشتقتُ لك، لقد رحلتَ لوقتٍ طويل |
| özledim sen. Gece izin al. | Open Subtitles | إشتقتُ إليكِ خذي هذا المساء إجازة |
| Başkanım, seni özledim. | Open Subtitles | أيها الرئيس، لقد إشتقتُ إليك |
| Ama o, hisleri, her gün özlüyorum. | Open Subtitles | لكنه كان هوَ إنه ذلك الشعور , ولقد إشتقتُ إليه كل يوم |
| Seninle aşık olmayı özlüyorum. Erkekçe özlüyorum. | Open Subtitles | تعلمين ، ذلك المتيّم الذي يشتاق لكِ لقد إشتقتُ لكِ بطريقة رجوليّة |
| Tanrım, Soğuk Savaş dönemini özlüyorum. | Open Subtitles | يا إلهي، إشتقتُ للحربِ الباردة. |
| Pekâlâ, polis memuru Flight. Seni çok özlemişim, oğlum. | Open Subtitles | حسنٌ الآن، (كونستابل فلايت) كم إشتقتُ إليك أيها الفتى |