| İstedi ama vermedi ve o kurşuna gelince gerçekte beni vurmaya çalışmıyorlardı. | Open Subtitles | لقد أراد ذلك، لكنه لم يفعل وتلك الرصاصة لم يكونوا يريدون إصابتي |
| Beni vurmaya kalktı tabi onların 3'ünü de fena benzettikten sonra. | Open Subtitles | ومن ثم حاولوا إصابتي بعد أن أبرحت ثلاثتهم بالضرب |
| 10 dakika sonra yaralandım. | Open Subtitles | وبعدها بعشر دقائق تمت إصابتي |
| Tetiği çeksen bile büyük ihtimalle beni vuramazsın. | Open Subtitles | على الأرجح لستِ قادرة على إصابتي حتى لو أطلقتِ النار |
| Tanrım, Georgia bana kalp krizi geçirtmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | يا إلهي، جورجيا هل تحاولين إصابتي بسكتة قلبية؟ |
| Sakatlığımdan öğrendiğim bir şey varsa o da şu. | Open Subtitles | أتعلم أن هناك شيئاً واحداً تعلمته من إصابتي ، هو أنه في أيامٍ مثل هذه |
| - Yarısı, dizimi sakatladıktan sonra bir de. | Open Subtitles | و نصفها كان بعد إصابتي بركبتي |
| Örneğin, birisi "Kansere yakalanma olasılığım, yaklaşık yüzde 50." dediyse, "Haberler iyi. | TED | فمثلاً إذا قال أحدهم: "إمكانية إصابتي بالسرطان حوالي 50 %"، و قلنا له: "إسمع! |
| hayatımı kurtardığın için sana teşekkür edemedim gerçi ayağımdan vurmaya mı çalıştın bilmiyorum ama | Open Subtitles | لم أشكرك على إنقاذِكَ حياتي مع أنني لست واثقاً إن كنت قد قصدت إصابتي في قدمي |
| Beni vurmaya çalıştı. | Open Subtitles | نعم، حاول إصابتي بالبندقية |
| Lütfen dostum beni vurmaya çalışmaya başlama. | Open Subtitles | وحش لا تبدأ بمحاولة إصابتي |
| - Beni mi vurmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | -هل تحاولين إصابتي أم ماذا ؟ |
| Beni vurmaya kalktın! | Open Subtitles | اللّعنة , لقد حاولت إصابتي ! |
| Yaralı mıyım? Çok kötü yaralandım, Larry. | Open Subtitles | هل إصابتي خطرة ؟ |
| Çok mu kötü yaralandım? | Open Subtitles | أنا... دم... إصابتي خطيرة ؟ |
| -Hayır, ben kötü yaralandım. | Open Subtitles | إصابتي بليغة |
| Beni vuramazsın. | Open Subtitles | لاتستطيعون إصابتي , انا خفيّ.. |
| Beni bu camın arkasındayken vuramazsın. | Open Subtitles | أنت لا يمكنك إصابتي من خلال الزجاج |
| Aman tanrım, Cameron! Bana kalp krizi geçirtmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | يا إلهي، (كامرون)، أتحاول إصابتي بنوبة قلبية؟ |
| Sakatlığımdan sebep bağırıyorum! | Open Subtitles | إنني أصرخ بسبب إصابتي! |
| - Yarısı, dizimi sakatladıktan sonra bir de. | Open Subtitles | و نصفها كان بعد إصابتي بركبتي |
| Ortalama yakalanma olasılığı yüzde 30." dedik, bir dahaki sefere, "Belki de yakalanma olasılığım yaklaşık yüzde 35." | TED | خبرٌ سار.. متوسط الإمكانية هو فقط 30%"، في الكرّة التالية سيقول: "حسنًا، إمكانية إصابتي هي حوالي 35%". |