| lastik izleri kadının doğrudan uçurumdan düştüğünü gösteriyor. | Open Subtitles | تُشيرُ خطواتُ إطارِ إلى هي ذَهبتْ مباشرة على الحافةِ. |
| Kendi lastik dükkanından emekli olmuş birinin rüyası gerçek oluyor. | Open Subtitles | إنّ المالكَ المتقاعدَ وكالة إطارِ يَعِيشُ حلمُ حياتُه. |
| Yoldan buraya bir lastik izi yok başka biri ya da başka bir aracın burada olduğuna dair hiçbir emare bulunmuyor. | Open Subtitles | ليس هناك خطوات إطارِ إنفِصال الطريقِ، لا إشاراتَ العربةِ الأخرى حتى أنْ يَكُونَ خارج هنا، الشخص الآخر أقل بكثير. |
| lastik tipi LT245/75R16 Michelin hafif kamyonet lastiği. | Open Subtitles | مسارات إطارِ جُعِلَ مِن قِبل إل تي 245/75 آر 16 Michelin إطار شاحنة خفيفةِ. |
| Selam Nell. Sana lastik izleri fotoğrafı yolladım. | Open Subtitles | مرحباً يا "نيل" لقد بعثتُ لكـِ بصورةٍ لأثرِ إطارِ |
| Bir lastik dükkanında kasiyerdi. | Open Subtitles | هو كَانَ صراف في دكان إطارِ. |