| özür dileyip ayrıca senden de özür dilenmesi gerekiyor, tokatlandığın için. | Open Subtitles | و يجب أنت أيضاً أن تحصل على إعتذار لإنه تم ضربك. |
| Sanırım içten bir özür dilemeyen bok kafalı birinin sesini duydum. | Open Subtitles | أعتقد إنني سمعت صوت شخص أحمق يتحدث لي بدون إعتذار صادق |
| Ve beni gerçekten şaşırtan şey şu, neden güvenimizi kıran liderler için özür dilemek, ama içten gelen özrü kastediyorum, bu kadar zor? | TED | والشئ الذي أدهشني حقًا هو لماذا يجدُ القادة الصعوبة في تقديم الاعتذار، وأقصد إعتذار مخلص، عندما يخونوا ثقتنا؟ |
| Hükümetten 5000 dolarlık bir özür mü? | Open Subtitles | إعتذار من الحكومة الفيدرالية $5000? |
| Ya da en azından eve gelince bir özür dilerdin. | Open Subtitles | أو على الأقل تقديم إعتذار عندما تعود إلي البيت |
| özür dilemezsek yemeğe inmeyecekmiş. | Open Subtitles | يقول بأنه لن يأتي إلى الغداء من دون إعتذار |
| Bana kabul edeceği tek hediyenin özür olacağını söyledi. | Open Subtitles | وقالت أن الهدية الوحيدة التي تقبلها مني هو إعتذار متذلل |
| Neler olduğunu bilmek istiyoruz. Ve bir özür istiyoruz. | Open Subtitles | كل ما نريده أن نعرف ما حدث و نريد إعتذار |
| Araştırma yaptım ve sana bir özür borçluyum. | Open Subtitles | أنا كنت أعمل بعض البحث وأتعلّم بأنّني أدينك إعتذار. |
| O nedenle... bu metni teslim etmekle haksızlık ettiğiniz öğrencilerden özür dileyen... bir yazı yazacaksınız... ve benim dersimde herkese okuyacaksınız. | Open Subtitles | لذا سيطلب منك أن تكتب إعتذار للتلاميذ الذين إحتلت عليهم بتقديمك هذا العمل |
| Geçen gece için özür dileme hediyesi. | Open Subtitles | هدية إعتذار نوعا ما عما بدر من تصرفاتى فى ذلك اليوم |
| 17 yıl boyunca özür için mi beklediğimi sanıyorsun? | Open Subtitles | انت تعتقد أننى إنتظرت 17 عاماً من أجل إعتذار ؟ |
| Ama ben özür istemiyorum çünkü sanırım sonunda beni yakaladınız. | Open Subtitles | لكن أنا لا أريد إعتذار لأنني أعتقد بأن لدي طريق يمكنك تجميّله |
| Albert nasıl özür dileyeceğimi bilemiyorum doğrusu gerçek şu ki ben bir geri zekalıyım. | Open Subtitles | ..إسمع يا ألبرت. من المستحيل أن أجد إعتذار كافي لك |
| - özür dilerim sekreter. | Open Subtitles | ـ اعتذر لكِ أيتها السكرتيرة ـ إعتذار غير مقبول |
| Prodüktörden özür mü? | Open Subtitles | إعتذار المنتج ؟ |
| Ne istiyorsun, özür mü? | Open Subtitles | ماذا تريد , إعتذار ؟ |
| İnsan temsilcinin özrünü kabul ediyoruz ve Asgard'ın teklifini dinlemeye hazırız. | Open Subtitles | ...لقد قبلنا إعتذار ممثل الجنس البشري وقبلنا بسماع عرض الأسجارد ... |
| Nefret mektubu değildi! Yürekten bir özürdü. | Open Subtitles | لم تكن رسالة كره كانت رسالة إعتذار من القلب |
| Özrün kabul edildi. İkimiz de gergindik. | Open Subtitles | أوه، حَسناً، إعتذار قَبلَ، إبن. |
| Özürden çok daha fazlası bu. | Open Subtitles | ذلك إعتذار أكثر من اللازم |
| Ardından kendini alçaltan bir özür dile. | Open Subtitles | وبعد ذلك تابعي مَع إعتذار تذلل كامل. |
| Hükümetimiz, İngiltere'nin hayatını kaybeden asker ailelerine başsağlığı dilemesini talep ediyor. | Open Subtitles | الإدارة كالحكومة البريطانية تقدم إعتذار رسمي لعائلات ضحايا مشاة البحرية، |