| Aynı kıyafetle sokakta yürürken dünyanın benden beklentisi ve bana yapılan muamele şu bez parçasının şekline bağlı. | TED | أستطيع المشي في الشوارع بنفس الملابس وماذا يتوقع مني الناس وكيف يعاملونني إعتمادا على ترتيب وشاحي وهو قطعة قماش. |
| Gittiği yola bağlı olarak 70 kilometre de olabilir. | Open Subtitles | لكن ليس أبعد من 45 إعتمادا على الطريق الذي سيسلكه |
| Ruh haline bağlı olarak ya burada televizyon seyrediyordur... ya da burada bir sigara içiyordur. | Open Subtitles | الآن، إعتمادا على مزاجها يمكنها أن تشاهد التلفزيون هنا أو تتسللّ بسيجارة الى هناك |
| Karbonhidratlar yapısına göre basit ya da kompleks olabilir. | TED | الكربوهيدرات تكون بسيطة أو معقدة إعتمادا على بنيتها |
| Bu raporlara göre takımları yeniden organize edeceğim. | Open Subtitles | إعتمادا على هذه التقارير سأضع في الإعتبار أمر إعادة توزيع الفرق |
| Verdiğin cevaba bağlı olarak bundan böyle emirlerine uymayabilirim. | Open Subtitles | إعتمادا على جوابك , أنا قد لا أمتثل لأوامرك بعد الآن |
| Hipokampus bu anıları, ne sıklıkla düşündüğünüze bağlı olarak sağlamlaştıran ya da zayıflatan kortekse gönderir. | Open Subtitles | ويقوم بركلهم مباشرة إلى القشرة. حيث تُعزز أو تضعُف إعتمادا على عدد المرات التي تقوم بزيارتهم |
| Müvekkilim teklifinizi düşündü ve şartlarınıza bağlı olarak işbirliği yapmak istiyor ama önce anlaşmayı açıklığa kavuşturalım. | Open Subtitles | أخذت موكلتي عرضكم بعين الإعتبار وهي على استعداد للتعاون إعتمادا على الشروط بكل تأكيد لكن دعونا نوضح الصفقة أوّلاً |
| Aslında, gezegen konumlarına bağlı olarak yaklaşık bir hesap yapan bir program var. | Open Subtitles | حقيقة لدي برنامج يستطيع تقريبا حساب التاريخ إعتمادا على مواقع الكواكب |
| Burada fikirleri bir kişiden alınabilir kopyalanır ve tüm sistem boyunca yayılır; Çin yemek özel versiyonlar olabileceğini biliyorsunuz,bölgeye bağlı olarak | TED | حيث الأفكار من شخص واحد يمكن نسخها ونشرها عبر النظام بأكمله ؛ حيث يمكن خصخصتها اعتمادا نسخة الطعام الصيني، إعتمادا على المنطقة |
| Bu da evin hangi bölümünde olduğunuza bağlı. | Open Subtitles | إعتمادا على أي منطقة من البيت تكون |
| Size öğleden sonra 9:02 olduğunu söyleyebilirim, ancak sizin saatiniz değişik olabilir, ne zaman ve nerede olduğunuza bağlı olarak. | Open Subtitles | "أستطيع أن أقول لك إنها التاسعة و دقيقتين صباحا "لكن وقتك يمكن أن يكون مختلفا إعتمادا" على متى , و أين أنت |
| Kumar oynamak, insanların şanslarına bağlı.. | Open Subtitles | عندما يقامر الناس ...إعتمادا على حظّهم |
| Suyun ne kadar becerikli olduğuna bağlı. | Open Subtitles | إعتمادا على ذكاء الماء |
| Tohumları yaymanın başka yolları da vardır ve bitkiler yaşadıkları ortamlara göre değişik taktikler geliştirmiştir. | Open Subtitles | هنالك طرق أخرى لنشر البذور وقامت النباتات بتطوير طرق مختلفة إعتمادا على مكان وجودها |
| Bulut tabanlı yeni zaman çizelgesi sistemime göre senin eğitmenin gelmeyecek. | Open Subtitles | حسنًا، إعتمادا على نظام الجدولة السحابي الخاص بي مدربك غير موجود ترينت سيحل مكانه |
| Tabii bu ne kadar faydalı olduğuna göre değişir. | Open Subtitles | ذاك قرارك، إعتمادا على كيف تجعلين من نفسك ذات فائدة. |
| 10 saniyeniz belki var -- 10 ila 30 saniye, sunumun uzunluğuna göre -- ilgilerini çekmek için. | TED | لديك على ما أظن 10 ثواني -- ما بين 10 إلى 30 ثانية, إعتمادا على طول عرضك -- لتستحوذ على إهتمامهم. |
| Gördüğüme göre üç metre boyunda. 100-120 kilo ağırlığında. | Open Subtitles | ثلاثة أمتار طولا، 100-120 كيلوجراما، إعتمادا علي تحليل بصري |
| Kullanılan frekansa göre, vücut buna uyum sağlar. | Open Subtitles | إعتمادا على إستعمال التردد |