| Rancerler için konuşacak birini bul. | Open Subtitles | إعثر على شخص يمكنه الحديث نيابة عن كتيبة الجوالة |
| Onu ele geçirmiştin ve gitmesine izin verdin. Şimdi onu yeniden bul. | Open Subtitles | كان تحت ناظريك وتركته يهرب والآن إعثر عليه |
| Onu bul, beni ara o kadar. Bu işe fazla bulaşmamalısın. | Open Subtitles | إعثر عليه, إتصل بى ,لا شيء أكثر لا يمكنك أن تكون جزء من هذا |
| İnsanların kanını koklarım. bulun onları. Etleri ayrılana kadar kaynatın onları. | Open Subtitles | أنا أشتم رائحة الدم البشرى، إعثر عليهم واسلقهم حتى يتساقط لحمهم |
| Siz Max Cady'yi bulun, biz de geri gelelim. | Open Subtitles | إعثر على ماكس كادي وسوف نتجه عائدين مرة أخري |
| Santral, asansörcü, o gün kim yazar olmak istiyorsa bul. | Open Subtitles | وعامل تحويل المكالمات, وعامل المصعد إعثر على من يريد ان يكون مؤلف اعلانات لليوم |
| Billy, kavşakları ekrana getir ve o karavanı bul! | Open Subtitles | بيلي ، راقب ما على المعبر على الشاشات و إعثر لى على هذا المنزل المتحرك |
| Acil Yol Yardım hizmeti değilim. Kendin bul. | Open Subtitles | لن أساعدك بشيء , أيها الأحمق، إعثر عليها بنفسك. |
| Yani, eğer çıkıp birlikte bir hayat kurabileceğin birini bulmak istiyorsan o halde çık ve o kişiyi bul. | Open Subtitles | لذا ، إذا كنت تريد أن تخرج و تبحث عن شخص ما لتبدأ حياه جديده معه لذا ، إخرج و إعثر على هذا الشخص |
| Programa gidecek başka bir en iyi dost bul. | Open Subtitles | إعثر على صديق مفضل أخر كي تذهب معه للعرض |
| Yüzük ve kitapları bul. Başarısızlığa yerim yok. | Open Subtitles | إعثر علي الخاتم والكتب, أنا لا أتساهل مع الفشل |
| Yüzbaşı Jackson'ı bul. Onu ölü odasına getir. Ona de ki... | Open Subtitles | إعثر على الكابتن جاكسون,أجلبه الى غرفة الموتى,أخبره |
| Onu bul ve benimkilere teslim et. Onlar ne yapacaklarını bilir. | Open Subtitles | إعثر عليها وسلمها لقومي سيعرفون ماذا يفعلون |
| Ona yardım etmek istiyorsan bana kara kutuyu bul sabit diskleri, düşme nedenini açıklayabilecek şeyleri bul. | Open Subtitles | إن كنت تريد مساعدتها, إعثر لي على الصندوق الأسود أو الأقراص الصلبة, أيّ شيءٍ قد يفسر سبب تحطم السفينة |
| Kendini sakatlayacak cesaretin yoksa birini bul da senin yerine o yapsın. | Open Subtitles | أهلاً , لو لم يكن لديك حجارة لتكسر نفسك، إعثر على شخصٍ يفعلها لك. |
| bulun onu. Bu çok saçma. Birisi bana bir şey söylesin. | Open Subtitles | إعثر عليها ، هذا سخيفاً شخصٌ ما يخبرني بشيءٍ ما |
| Pekala, öyle yapın. İş işten geçmeden onları bulun yoksa bu durumu hakime taşımaktan başka çarem kalmaz. | Open Subtitles | حسناً ، إفعل ذلك ، إعثر عليهم قبل فوات الآوان |
| Hilgaard'a varmadan önce kızı bulun. | Open Subtitles | إعثر ِ على الفتاة قبل أن نصل إلى "هوليجارد" |
| Ateş edeni bulun! Onu canlı istiyorum! | Open Subtitles | إعثر على هذا القناصّ أريده حيًا |
| Torunumu da bulup yanıma gelmesini söyle. | Open Subtitles | إعثر على حفيدي. وإطلب منه ان يحضر |
| Ya aşağı gelirsin, ya da kağıt satacak yeni bir iş bulursun! | Open Subtitles | إنزل للأسفل أو إعثر على مكانٍ آخر لبيع الورق |