| Kayıp Şehrin yerini bulmaya yaklaştık, ama baştan beri yanlış yerde arıyormuşuz. | Open Subtitles | إقتربنا أكثر إلى تحديد مكان المدينةالمفقوده، لكن كان البحث في المكان الخاطئِ. |
| Çok yaklaştık Mary. Kızı alacağız. | Open Subtitles | لقد إقتربنا جداً ماري سوف نحصل على الفتاة |
| Seremoni ateşi Neredeyse sönüyordu. | Open Subtitles | والنار الشعائرية كانت قرب الطابور فعندما إقتربنا إليها |
| Sadece tek bir güneşi olan bir atmosfere yaklaşıyoruz sarı bir güneş yaklaştıkça moleküler yoğunluğumuz bize sınırsız güçler veriyor! | Open Subtitles | عندما إقتربنا لغطاء الأتوموسفير مع شمس واحدة شمس صفراء و عندها كثافة جزيئاتنا أعطيتنا قوى ليس لها حدود |
| Sonumuz çok yakın olabileceğine göre.. Bana karşı hiç bir şeyler hissetin mi? | Open Subtitles | بما أننا إقتربنا من نهايتنا هنا فهل لديك أي شعور نحوى ؟ |
| Sonuca öyle yakınız ki. Yarım saat daha, tamam. | Open Subtitles | ونحن إقتربنا جدا وكل ما نحن بحاجة إليه هو نصف ساعة أخرى |
| Çözmemiz gereken bazı hatalar kaldı, ama sanırım yaklaştık. | Open Subtitles | حسنا ، هناك عدد قليل من الثغرات التى يجب إستبعادها ، لكننى أعتقد أننا إقتربنا |
| Eğer yaklaşırsak, saldırırlar. | Open Subtitles | لكن إن إقتربنا منهم ، فسيطلقون علينا |
| Başkentten geri kalan her neyse, ona yaklaşabildiğimiz kadar yaklaştık. | Open Subtitles | لقد إقتربنا إلى المتبقى من العاصمة قد الإستطاعه |
| Gündoğumu 05:47'deydi, yani ölüm zamanını bulmaya yaklaştık. | Open Subtitles | شروق الشمس كان في الساعة5: 47صباحا ً لذا إقتربنا من من تحديد وقت الوفاة |
| Burası çok sıcak. Sona çok yaklaştık, Kaptan. | Open Subtitles | الجو حار جدا, إقتربنا من النهاية, أيها القائد |
| Bu işe çok yaklaştık. O bizim tek anahtarımız. | Open Subtitles | إقتربنا كثيرا من هدفنا إنها مفتاحنا الوحيد |
| Yeterince yaklaştık. | Open Subtitles | إقتربنا بما فيه الكفاية سنقابل جهة إتصالنا |
| Neredeyse kata geldik. İçeri gelmemi ister misin? | Open Subtitles | إقتربنا من طابقك، أتريدينني أن هلمّ بالدخول؟ |
| Neredeyse intihara sebep olacaktık. | Open Subtitles | ألا يشعر أحد بأننا إقتربنا من دفع شخص للإنتحار ؟ |
| Tünelden çıkıyoruz. İşimiz Neredeyse bitti. | Open Subtitles | دانى" سنهرب جميعاً فى النفق" لقد إقتربنا تقريباً |
| Şimdi, evlat, kutsal konukları ağırlayan Ölüler Şehrine yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | و الآن يا بني إقتربنا من مدينة دايس تضم سكان سليمان |
| On iki saniye. yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | لقد إقتربنا , 12 ثانية |
| Onunla yakın olduğumuzu biliyorlardı o yüzden onu aradan çıkardılar. | Open Subtitles | لقد عرفوا أننا إقتربنا منهُ لذا كان يجب أن يتخلصوا منا |
| Çok yakınız. | Open Subtitles | لقد إقتربنا منه ، لنْ يطول الأمر حتي . نُمسك به |
| Çok az kaldı adamım, çok az kaldı. | Open Subtitles | لقد إقتربنا لقد إقتربنا ، يارجل. |
| Ya o sahne ışığına biz yaklaşırsak? | Open Subtitles | ماذا لو إقتربنا كثيراً إلى الأضواء؟ |
| Amacımıza bu kadar yaklaşmışken pes edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تضعفي بعد أن إقتربنا من هدفنا. |
| Danny, tünelden kaçacağız. Nerdeyse bitti. | Open Subtitles | دانى" سنهرب جميعاً فى النفق" لقد إقتربنا تقريباً |
| Sonra yaklaşmıştık ama sonra yaklaşmak son değildir, değil mi? | Open Subtitles | ربما إقتربنا من النهاية، ولكن الإقتراب منها ليس النهاية، صحيح؟ |
| Eğer çok yakınlaşırsak beni tekrar öpeceğinden korkuyorum. | Open Subtitles | خائفةٌ أنكِ ستُقبلينني مجدداً إن إقتربنا أكثر ؟ |