| Burada bir ekonomi olduğu için, tesir ekonomisi, lobicilerin merkezde olduğu ve kutuplaşmadan beslenen bir ekonomi. | TED | بما أنه يوجد اقتصاد هنا،اقتصاد تأثير، إقتصاد جماعات الضغط الذين يتغدون على الإستقطاب; |
| Kardeşimi eve götürmem gerek ve yarın ekonomi vizem var. | Open Subtitles | أتعلمون ، علي أخذ أخي الصغير للبيت و عندي حصّة إقتصاد نصفية غداً |
| Sonuç olarak deneyimlerin baskın Ekonomik arz olduğu bir deneyim ekonomisine doğru ilerliyoruz. | TED | إذاً فنحن نتحول إلى إقتصاد التجربة، حيث تصبح الخبرات هي الطرح الإقتصادي السائد. |
| Ya da en azından eyaletinizin ekonomisini amorti edecek yeterli sayıda kişi kalır. | TED | أو على الأقل، ما يكفي من منهم سيبقى الأمر الذي سيؤتي ثماره على إقتصاد ولايتك. |
| Dünyanın en büyük 20 ekonomisinin liderleri istihbarat ve güvenlik şefleri ile birlikte tek bir çatı altında olacak. | Open Subtitles | رؤساء أكبر 20 إقتصاد في العالم مجتمعون معًا في مكان واحد مع إستخباراتهم التي لايستهان بها وقادة ألأجهزة الأمنية |
| Küçük ülkeleri fethetmeye bağımlı olmayan bir ekonomi. | Open Subtitles | إقتصاد لا يعتمد على إخضاع البلدان الصغرى. |
| Muhtemelen dünyadaki en büyük ekonomi bize ait. | TED | نحنُ على الأرحج أكبر إقتصاد في العالم. |
| Ancak, Avrupadaki diğer ülkeler, özellikle Kuzey ülkeleri, işkolik olmadan da o biçim bir ekonomi olabileceğini gösteriyorlar. | TED | ولكن دول أخرى في أوروبا ، ولا سيما بلدان الشمال الاوروبي، أظهرت أنه من الممكن الحصول على إقتصاد عظيم بدون ان تكون مهووس بالعمل |
| Bu yeni ekonomimiz -- doğal kaynaklara saygıyı temel alan bir ekonomi. | TED | هذا هو إقتصادنا الجديد -- إقتصاد مبني على إحترام مواردنا الطبيعية. |
| ekonomi iyileştikçe bu tür işlere eleman bulmakta zorlanıyoruz. | Open Subtitles | [أطفال يصرخون] [إمرأة] أفضل إقتصاد يصبح الأصلب هو لfiill هذه الأنواع من الوظائف. |
| Debbie Reston 18:00-20:00 arası Temel ekonomi dersine giriyormuş. | Open Subtitles | ديبي Reston كَانتْ تَأْخذُ إقتصاد 101, 6: 00 إلى 8: |
| Öyleyse bugün için piyasa ekonomisi ile ne tür bir eşitlik umabiliriz? | TED | وأخرى أن تفشل. إذاً في أي نوع من المساواة نستطيع أن نأمل اليوم مع إقتصاد سوق؟ |
| Servis ekonomisi ile beraber kaliteyi arttırma esas amaç oldu. | TED | مع إقتصاد الخدمات، إنه حول تحسين الجودة. |
| Şimdi ise deneyim ekonomisi ile beraber konu özgünlüğü uyarlama oldu. | TED | والآن، مع إقتصاد التجربة، إنها حول إستدعاء الأصالة. |
| Ekonomik başarısızlığa uğramış genç bir kapitalistim. Bir fırsat buldum ve denedim. | Open Subtitles | أنا شاب رأس مالي في ظل إقتصاد منهار رأيت فرصة وذهبت إليها |
| Ekonomik değeri mi, asimetrisinin güzelliği mi bilmiyorum ama beni ateşliyor. | Open Subtitles | أنا لا أعرف هل هو إقتصاد الشكل ..أو أناقةلتناسقه. لكنّه يشعلني. |
| Burada bütün ekonomiden bahsetmiyorum, çünkü Hindistan'ın, İngiltere'nin Ekonomik seviyesine ulaşması sadece bir milyar kişi ile mümkün ve aslında çok basit kaçar. | TED | و أنا لا أعني الإقتصاد ككل، لأنه كي ينمو إقتصاد الهند بحجم إقتصاد المملكة المتحدة، فإن ذلك أمر سهل، مع المليار نسمة. |
| Eğer bölgede ekonomisini geliştirirsek daha düşük hale gelir mi? | TED | هل سيقل إذا قمنا بتغيير إقتصاد المنطقة؟ |
| Merkez bankası aslında para vererek bir devlet ekonomisini beslemez, parayı devlete faizli borç olarak verir. | Open Subtitles | المصرف المركزي لا يُجهّزُ ببساطة أي إقتصاد حكومةِ بالمالِ، يُقرضُه إليهم في الإهتمامِ. |
| Ve üçüncü olarak, fosil yakıtları kullanan bir ekonomiden güneş enerjisi ekonomisine geçiş yapılmalıdır. | TED | والثالث .. التحول من إقتصاد الوقود الاحفوري الى إقتصاد الطاقة الشمسية |
| Neredeyse farkında olmadan, bir pazar ekonomisine sahip olmaktan bir piyasa toplumu olmaya sürüklendik | TED | لقد جنحنا تقريباً بدون أن ندرك من كون لدينا إقتصاد سوق حر الى كوننا نصبح مجتمعات أسواق. |
| Ancak, burada bir sorun var, piyasa ekonomisinin işlemesi için eşitsiz gelir dağılımı gerekir. | TED | لكن هناك مشكل في هذا، هو أن إقتصاد السوق يحتاج للفارق في الدخل ليعمل. |
| Ve sadece Amerika'da da değil her ülke ve ekonomide. | TED | وليس ذلك في الولايات المتحدة الأمريكية فقط، وكن في أي دولة، وفي أي إقتصاد. |
| Bugünkü Filipinler Birleşik Devletlerin 1. Dünya Savaşında sahip olduğu hemen hemen aynı ekonomiye sahiptir. | TED | الفلبين اليوم لديها تقريبا نفس إقتصاد الولايات المتحدة أثناؤ الحرب العالمية الأولى. |
| Bir savaş sürdürüyoruz, durgun bir ekonomimiz başarısız bir eğitim sistemimiz ve değişen iklimimiz var. | Open Subtitles | نحن نخوض حرباً إقتصاد راكد نظام تعليمي فاشل ومناخ متغير |