"إكتشفتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • öğrendim
        
    • keşfettim
        
    • anladım
        
    • öğrendiğimde
        
    • fark
        
    • farkettim
        
    • öğrenirsem
        
    • öğrenince
        
    • öğrenmiştim
        
    • keşfettiğimde
        
    Çünkü bilmediğim birşeyi öğrendim. Open Subtitles ' يَجْعلُ أنا إكتشفتُ شيءاً بأنّني مَا عَرفتُ.
    Largo'nun teknesinin güney Fransa yolunda olduğunu öğrendim. Open Subtitles إكتشفتُ بأنّ مركبِ لارجو في الطريق لجنوب فرنسا.
    Çünkü bilmediğim birşeyi öğrendim. Open Subtitles ' يَجْعلُ أنا إكتشفتُ شيءاً بأنّني مَا عَرفتُ.
    Lezzetli ve bol etli,kaplumbağlar keşfettim. Open Subtitles إكتشفتُ السلحفاةَ، الذي يعطيني وفرة من اللحمِ اللذيذِ.
    Ama daha sonra insanları öldürmeyi daha çok sevdiğimi anladım. Open Subtitles ثمّ إكتشفتُ بانني احَببتُ قاتلَ الناسَ بدرجة أكبر.
    Öldüğünü öğrendiğimde ne yaptığımı bilmek ister misiniz? Open Subtitles أتريدين أن تعرفي ما فعلتُ عندما إكتشفتُ أنّه مات؟
    Bana emekli olduğunu söyledi ama gerçeği öğrendim. Open Subtitles أخبرَني تَقاعدَ، لَكنِّي إكتشفتُ الحقيقةَ.
    İki sene önce bunu öğrendim. Tedaviye cevap vermiyorum artık. Open Subtitles إكتشفتُ ذلك منذ سنتين تَوقّفتُ عن إستكمال العلاج
    Adam'ın senin köşeni sevdiğini öğrendim, böylelikle ben de düşündüm ki eğer sendikalaştırırsa... Open Subtitles إكتشفتُ أنّ آدم يحَبُّ عمودُكَ، لذا إعتقدتُ إذا هو يُمْكِنُ أَنْ يديرها
    Matt, Ariel senden bahsettikten sonra, bir araştırma yaptım ve tahmin et senin hakkında ne öğrendim? Open Subtitles لذا، مات، تَعْرفُ، بعد أريل أخبرَنا عنك، أنا هَلْ بَحثَ وحَزرَ ما إكتشفتُ عنك؟ أوه، الله.
    öğrendim ki küçük yalancı oğlumuz üç hafta önce kovulmuş. Open Subtitles إكتشفتُ أنّ ابننا.. الكاذب طُرد منذ ثلاثة أسابيع
    Hastanemde çalışan sigorta şirketinin vekil heyeti olduğunu öğrendim. Open Subtitles لذا إكتشفتُ بأنّ هناك مجلس أمناء على خطتِنا الطبيةِ الذي يَعْملُ في الحقيقة في مستشفاي.
    Ama sonra bir tümörüm olduğunu öğrendim ve sağlık sigortam da yoktu. Open Subtitles لكن ثمّ عندما إكتشفتُ بأنّني كَانَ عِنْدي ورم وأنا ما كَانَ عِنْدي تأمين صحي،
    Hepinizin bildiği gibi, geçenlerde üvey babam Frank'in ölüm döşeğinde yattığını öğrendim. Open Subtitles كما أنتم جميعاً تَعْرفونَ، إكتشفتُ مؤخراً بأنّ زوج أمّي، فرانك، على فراشِ موته.
    Bu hileyi bir iki hafta önce keşfettim. Open Subtitles يَخْدعُ أنا قليلاً إكتشفتُ قبل أسابيع قَليلة.
    Sonra hayatımı değiştiren sırrı keşfettim. Open Subtitles ومن ثمّ إكتشفتُ سراً واحداً غيّر حياتي بأكملها.
    Her yıl yüz milyonlarca doların israf edildiği gizli bir hükümet çalışmasını keşfettim. Open Subtitles لقد إكتشفتُ برنامج حكومي سرّي الذي كان يبذّر مئات الملايين من الدولارات كلّ عام
    Evet, ikinizi CBI'da gördüğümde anladım. Sana çok kızgındı, çok kızgın. Open Subtitles أجل، إكتشفتُ الأمر حين رأيتكما بمكتب التحقيقات لقد كانت غاضبة جداً منك، غاضبة للغاية
    Adını öğrendiğimde çoktan ölmüştü. Open Subtitles لقد كانت ميتةً بالفعل عندما إكتشفتُ إسمها
    Yeni fark ettim. Open Subtitles أوه، الله، أنا تَواً إكتشفتُ بأنّها تَرْفضُ بالتأكيد
    - Yürüyüşlerimizden birinden sonra satranç takımımı parkta unuttuğumu farkettim. Open Subtitles بعد إنتهاء إحدى مُبارياتنا، إكتشفتُ أنّي تركتُ الشطرنج خاصّتي بالحديقة.
    Eğer bana herhangi bir şekilde kazık atmaya çalıştığını öğrenirsem, karanlık bir köşeye saklanıp Tanrı'ya seni bulmamam için dua etsen iyi edersin. Open Subtitles ولو إكتشفتُ بأنكَ تعبثُ معي ،على أيّ حال يُفضل لك بأن تختبئ ،بأيّ زاويّة من هذا السجن .وتدعي الرب بأن لا أعثرُ عليك
    Yaşlı adamın kimliğini öğrenince masumiyetimi kanıtlayabilirim. Open Subtitles عِندما إكتشفتُ من كان والده العجوز يُمكنني إثبات براءتي
    Bunu bir doğum günü partisinde acı bir şekilde öğrenmiştim. Open Subtitles إكتشفتُ ذلكِ بالطريقة الصعبة في حفلةِ عيد ميلاد.
    Ben mi? Ben hayattaki amacımı keşfettiğimde henüz sekiz yaşındaydım. Open Subtitles أنا كنت في الثامنة عندما إكتشفتُ حلمي في الحياةِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more