| Görünüşe bakılırsa kardeşiniz bir kahraman gibi mücadele etmiş Ama yenik düşmüş ve göğsünden ölümcül bir bıçak darbesi almış. | Open Subtitles | عليّ القول أنّه يبدو أنّ شقيقك قد قاتل كالأبطال إلاّ أنّ أحداً فاقه قوّة وعانى من طعنة مميتة في صدره |
| Sizi buraya çağırmak zorunda kaldığım için çok Ama çok üzgünüm, ...Ama burada sizin gerçekten görmeniz gereken bir şey var. | Open Subtitles | أنا بشدة اسف على مكالمتك هنا، إلاّ أنّ هناك شيء ما يجبأنتراه. |
| Evet, Ama motorları olmadan bunlar sadece suyun dışında çırpınan etek kovalayıcıları gibiler. | Open Subtitles | نعم، إلاّ أنّ بدون درّاجاتهم هم فقط أسماك مطاردون خارج الماء. |
| Ama bu hesaba göre, bunun on katı adamın hayatını kurtarmış oluyorum, değil mi? | Open Subtitles | إلاّ أنّ ذلك يعنى أننى أنقذت حياة عشرة أضعافهم بالتقريب أليس كذلك؟ |
| 60'lık bir havanımız vardı Ama bir şarapnel parçası tahrip etti. | Open Subtitles | و أسلحه خفيفه منوعه لدينا 60 هاون إلاّ أنّ أحد المبتدئين لم يزودهم بالطلقات |
| Sevdim. Ama yokluklar yeni seyler kesfetmeni saglayabilir. | Open Subtitles | إلاّ أنّ الأمتناع عن الملذات يجعلك تكتشفين أشياءا كثيره حول نفسك |
| Ve belki Shorty, Ama planlanmamisti. | Open Subtitles | و ربّما شورتي إلاّ أنّ ذلك لم يكن مخطّطا أوأى شئ |
| Ama şans senin yüzüne gülmüş. Manşetlere geçmişsin ve efsane böylece başlamış. Doakes da... | Open Subtitles | إلاّ أنّ الحظّ حالفكِ ولفتِ أنظار الأخبار وهكذا بدأت الأسطورة |
| Adayı, pikabın üstünde dönen bir plâk gibi düşün. Ama şimdi plâk atlama yapıyor. | Open Subtitles | اعتبر الجزيرة أسطوانةً تدور على جهاز أسطوانات إلاّ أنّ تلك الأسطوانة تتخطّى بعض المقاطع الآن |
| Adayı, pikabın üstünde dönen bir plâk gibi düşün. Ama şimdi plâk atlama yapıyor. | Open Subtitles | اعتبر الجزيرة أسطوانةً تدور على جهاز أسطوانات إلاّ أنّ تلك الأسطوانة تتخطّى بعض المقاطع الآن |
| Evet, Ama bunun için bir insanla sevişmek gerekir. | Open Subtitles | حقاً، إلاّ أنّ الجميع يمارسون الجنس مع بشر |
| Ama bunların yarısında spor çantasını almıyormuş. O hâlde nereye gidiyordu? | Open Subtitles | إلاّ أنّ نصف الوقت، كان يغادر من دون حقيبته الرياضيّة، فأين كان ذاهب؟ |
| Ama memurlar odasını kontrol etti. Orada değildi. Babası ve danışmanı da kemanı görmemiş. | Open Subtitles | إلاّ أنّ الشرطة فتشت المكان، ولم يكن هناك، وكذلك والدها ومستشارها لم يرياه أيضاً |
| Ama cinayet sırasında enişte iş gezisindeydi. Değil mi? | Open Subtitles | إلاّ أنّ العم كان في رحلة عمل في وقت إرتكاب الجريمتين، صحيح؟ |
| Ama bu tarz kulüpler üyelerinin kimlik bilgilerini korumakla nam salmışlardır. | Open Subtitles | أجل، إلاّ أنّ ملاهٍ كتلك معروفة بحماية خصوصيّة أعضائهم. |
| - 94. Ama bu hayat kurtardım demek, 10 kat daha fazla hayat kurtardım demek değil mi? | Open Subtitles | إلاّ أنّ ذلك يعنى أننى أنقذت حياة |
| Ama burada, ... büyük... bir bilinmez bu. | Open Subtitles | إلاّ أنّ الواقع إنّه... كبير... غموض كبير |
| Onbaşı Henderson...sizi zora sokmak istemem Ama, emir emirdir. | Open Subtitles | عريف هندرسون ... أنا لا أعني أن أتركك ولا حتى جزء منك إلاّ أنّ الأوامر هي الأوامر أيّ اتّصال |
| Bunu anlıyorum, Ama bu şartları değiştirir. | Open Subtitles | أفهم ذلك إلاّ أنّ هذا يغيّر أشياء |
| Ben de yatağa uzanır ve mümkün olduğu kadar uyanık kalmaya çalışırdım Ama hiç işe yaramazdı. | Open Subtitles | إذن ماذا كنت أفعل اعتدت أن أكذب في فراشي وأحاول أن أظل مستيقظا بقدر ما أستطيع إلاّ أنّ ذلك لم يفلح بسبب أنه بقدر صعوبة محاولتى |