| Bu mağara içine girip, buzun kayayla buluşma anında olanları görebileceğimiz kadar büyük olmalı. | Open Subtitles | كبير كفاية لنستطيع دخوله ونرى ما يحدث تماماً عند إلتقاء الجليد بالصخور |
| Bu ilginç bir buluşma. Yüzün için özür dilerim. | Open Subtitles | ،هذا إلتقاء مثير للاهتمام آسفة حيال وجهكِ |
| Belirlenmiş bir buluşma noktamız, bir tekneyle takas etmemiz gerekirse diye içi altın paralar ve prezervatiflerle dolu bir çift yaşam çantamız olabilir. | Open Subtitles | قد نكون قمنا بإختيار نقطة إلتقاء و عدد من حقائب النجاة المليئة بالعمل الذهبية و الواقيات الذكريه لكي نستخدمها في المقايضة لركوب قارب |
| Yürekli Amerikalılara konforlu hizmet sunduğumuz birinci sınıf insanların buluşma noktası olan şehirdeki en iyi sığınacak yer. | Open Subtitles | إنّها أفضل ملاذ في المدينة مكان إلتقاء المحبّين حيث نقدم الراحة للأمريكيين الحقيقيّين |
| Hastaların eklemlerinin yanı sıra tendon ve bağların kemikle birleştiği yerler sürekli iltihap toplar, herhangi bir yaralanma yaşanmamış olsa bile. | TED | يعاني المرضى من التهاب متواصل في المفاصل بالإضافة إلى أماكن إلتقاء الأربطة والأوتار والعظام، دون أي سابقة إصابة. |
| Arama ekibi için burada bir buluşma noktası oluşturduk. | Open Subtitles | حسنًا، لقد انشئنا نقطة إلتقاء هنا، من أجل فريقّ البحث |
| Hepsine farklı bir saat ve buluşma noktası verdim. | Open Subtitles | لقد أعطيت كُلاً منهم وقت و نُقطة إلتقاء مُختلفة. |
| Son buluşma noktası. Polis merkezinden 200 metre uzaklıkta. | Open Subtitles | أخر نقطة إلتقاء 200 متر من قسم الشرطة |
| Archeron ağır kruvazörüyle buluşma noktası. | Open Subtitles | لنقطة إلتقاء مع المركبة الكبيرة "أرتشيرون" |
| buluşma noktalarından bahsetmişler mi ona bak. | Open Subtitles | تحقق من أن هناك أي نقطة إلتقاء |
| Eğer biz de aynı şeyi Henry'ye yaparsak aynı zamanda aynı yerde olduklarını görebilirsek bir buluşma haritası çıkarabiliriz. | Open Subtitles | " ولو فعلنا هذا بسيارة " هنري لو أسسنا أنهم كانوا في مكان واحد في نفس الوقت سوف نظهر نمط إلتقاء |
| SAVAŞ ESİRLERİ buluşma NOKTASI 34.690 KİŞİ İŞKENCE GÖRDÜ | Open Subtitles | نقطة إلتقاء سجناء الحرب |
| Orada bir çiftlik var, bir buluşma noktası. | Open Subtitles | ثمّة مزرعة، نقطة إلتقاء. |
| Bourne ile buluşma ihtimali var. | Open Subtitles | وأي نقطة إلتقاء ممكنة |
| - Sen ve Diamond'ın buluşma yeri var mı? | Open Subtitles | -أنتي و (دايمون) لديكم موعد إلتقاء |
| Bacakları, tam olarak bacaklarının kalçasıyla birleştiği alan. | Open Subtitles | أرجلها وبالضبط في مكان إلتقاء رجليها ظهرها. |
| - Araştırma devam ediyor, ama güçlerinin birleştiği yerdeki kuyunun Ley hatlarının haritasını buldum, | Open Subtitles | لا أزال أتتبعه, لكن فى غضون ذلك لقد حددت موقع خريطة خطوط لاي للينابيع حيث نقاط إلتقاء طاقاتهم |