| Meğer bu akşamki parti iptal edilmiş ve bizim daire bana kaldı. | Open Subtitles | اتضح أن حفل الليلة تم إلغائه وستكون شقة أمي بأكملها خالية لي |
| Şehir meclisi gündemimizi gözden geçirir iptal edileceklere karar veririz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | توقعت أنك تستعرض جدول أعمال مجلس المدينة غداً لترى ما تريد إلغائه |
| - Şimdi iptal edemezsiniz. - Bahane arıyorsunuz. | Open Subtitles | نعم، لا يمكنك إلغائه الآن إنه فقط يبحث عن ذريعة لإلغاء الرقص |
| Biraz önce stüdyodan aradılar. Film iptal edildi. | Open Subtitles | لقد عدت للتو من الإستديوا الفيلم تم إلغائه |
| Neden bozuyorsun? ! Lanet şeyi gelecek sene bile iptal ettiler ve hepsi senin hatan. | Open Subtitles | وسوف يتم إلغائه السنه القادمه , وكل هذا بسببك |
| Senin de katılmanı istediğim gözetleme ekibi işi iptal demek için aramıştım. | Open Subtitles | فقط أردتُ إعلامكِ بأن فريق المراقبة الذي طلبتُ منكِ الإنظمام له، تم إلغائه |
| 3:00'e kadar iptal edileceğine 50$ basıyorum. | Open Subtitles | سأراهن بـ50 دولارا على إلغائه بحلول الساعة الثالثة. |
| Müzemin bağış etkinliği iptal oldu. | Open Subtitles | حفلي لجمع التبرعات الخاص بالمتحف تم إلغائه |
| Müzemin bağış etkinliği iptal oldu. | Open Subtitles | حفلي لجمع التبرعات الخاص بالمتحف تم إلغائه |
| Sadece kapıya astıkları "iptal olmuştur" yazan bir not vardı. | Open Subtitles | فقط ملاحظة على الباب تقول بأنه تم إلغائه |
| Melrose Place, Pacific Blue, Law Order ve son zamanlarda iptal olan animasyon Johnny Bananas. | Open Subtitles | منزل مليروس، الهادي الأزرق القانون و النظام والمسلسل الكرتوني الذي تمّ إلغائه مؤخراً، جوني الموزة |
| Sanırım basın toplantısı düzenleyip gösterinin iptal edildiğini duyuracağım. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يجب علي الإعلان عن مؤتمر صحفي و أن أعلن أن العرض الكوميدي تم إلغائه إنتظر |
| Önümüzdeki hafta olan festival müdür tarafından iptal edilebilirmiş. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن مهرجان المدرسة الأسبوع القادم قد يتم إلغائه من قِبلّ المُدير. |
| Kusura bakmayın, çocuklar, ama akşam yemeği iptal oldu. | Open Subtitles | أنا آسف و لكن العشاء تم إلغائه |
| Kusura bakmayın, çocuklar, ama akşam yemeği iptal oldu. | Open Subtitles | أنا آسف و لكن العشاء تم إلغائه |
| İptal etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | إضطررت إلى إلغائه, لسبب ما راودت زوجتي فكرة في ذهنها... |
| Mesela başkan çıkıp da Şükran Günü iptal edildi dese, nasıl öğreneceğiz? | Open Subtitles | ماذا لو.. ماذا لو ظهر الرئيس... ليقول بأن عيد الشكر تم إلغائه! |
| Son şovunun iptal edilmesi çok kötü. | Open Subtitles | من المؤسف أن عرضك الأخير تم إلغائه |
| Cumartesi arp dersi vardı ama iptal oldu. | Open Subtitles | لديها درس القيثارة يوم السبت ...ولكن تم إلغائه |
| Sanırım, onu iptal etmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | أظنك ستريد إلغائه |