| Bak, bu motor 750 km çapındaki elektronik ile çalışan her şeyi saatler içinde etkileyebilir. | Open Subtitles | إنظر ، تلك الدراجة قد تدمر أى شئ إلكترونى ضمن مدى 500 ميل خلال ساعات و إذا تمكن من تحميل نفسه |
| elektronik her şeyi etkiler, ...ve metal yoluyla yayılır. | Open Subtitles | إنه نانو فيروس انه يصيب كل ما هو إلكترونى |
| Bay Mulder, Amerika kıtası uzaya doğru uzanan, 24,000 km'lik elektronik bir çitle çevrilmiştir. | Open Subtitles | سيد " مولدر " الولايات المتحدة محاطة بسياج إلكترونى الذى يصل إلى 15000 ميل فى الفضاء |
| Bunlar sanki elektronik bono taşıyıcıları gibidirler. | Open Subtitles | انها كإطار حامل بيانات إلكترونى |
| Doğru ve neredeyse her şey elektronik. | Open Subtitles | حسنا ، كل شئ إلكترونى تقريبا |
| Bu bir Über elektronik telefonu. | Open Subtitles | إنه هاتف إلكترونى جديد |
| Gemideki her şey elektronik. | Open Subtitles | كل شىء هنا إلكترونى |