| Hür ülke ona ilham veriyordu. | Open Subtitles | أرض الحرية ووطن الشجعان الذين كانوا مصدر إلهامه |
| Kendimi övmekten hoşlanmam ama, ben onun ilham perisiydim. | Open Subtitles | آسفة إذا إبتسمت لكن تعرفون لقد كنت إلهامه الصحفي |
| Sana verdiği ilham için teşekkür olarak çeki Dr. Larry Myers'a vermeyi unutma." | Open Subtitles | تأكدي أن تعطيه للدكتور لاري مايرز كـ شكر لكل إلهامه |
| Şu an ona birazda olsa ilham vermek isterdim. O umudunu kaybediyor. | Open Subtitles | ليتني أستطيع إلهامه قليلاً الآن لقد بدأ يفقد الأمل |
| Bunu bir iş gibi gördü ve büyük ihtimal sonraki davalarına da bir ilham oldu. | Open Subtitles | وشاهد هذه وربما كان ذلك مصدر إلهامه لاحقا |
| O laneti her kim bulduysa, buradan ilham almış gibi görünüyor. | Open Subtitles | وأيّاً يكن الذي صنع تلك اللعنة يبدو أنّ هذا ما توصّل إليه إلهامه |
| Avrupa Din Savaşları sırasında, Katolikler ve Protestanlar, Machiavell'i, muhalifleri tarafından gerçekleştirilen şiddet ve tiranlık eylemlerine ilham vermekle suçladı. | TED | خلال حروب الدين الأوروبية، لام كلًا من الكاثوليك والبروتستانت مكيافيلي على إلهامه لأعمال العنف والطغيان التي ارتكبها خصومهم. |
| Beklenmedik yerlerden ilham aldı, babasının ofisinden aldığı müsvedde kağıtlara kendi karikatürlerini, çizgi romanlarını ve İncil'le ilgili sahneleri çizdi. | TED | وقد استمد إلهامه من أماكن غير متوقعة، وكان يشخبط نسخه الخاصة من الرسوم الكرتونية والكتب المصورة والمشاهد التوراتية على قصاصات ورقية من مكتب والده. |
| Malkovich için Maxine bir akıl hocası düşünceleri, ilham kaynağı. | Open Subtitles | في ماكسين , وجد مالكوفيتش ناصحه... متعته إلهامه. |
| Yeni ilham perisisin. Tadını çıkar. | Open Subtitles | أنت مصدر إلهامه الجديد، استمتعي |
| Bir keresinde ilham kaynagi olarak tarif etmis. | Open Subtitles | لقد وصفها ذات مرّة كمصدر إلهامه. |
| Brian McKnight'ın ilham perisi olduğum için kızdın. | Open Subtitles | أنت غاضبة لأن "براين مكنايت" جعلني مصدر إلهامه. |
| "Büyük bir ilham kaynağı. | Open Subtitles | أنها كانت مصدر إلهامه |
| Galiba ilham perisini bulduk. | Open Subtitles | أعتقد أننا وجدنا مصدر إلهامه |
| Kadın adamın ilham perisi. | Open Subtitles | إنها مصدر إلهامه |
| - Bana, ona ilham verdiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنك كنت مصدر إلهامه |
| Elizabeth, sen onun ilham perisisin. | Open Subtitles | (إلز بيث) أنتِ إلهامه (استغفر الله) |