"إلىَّ" - Translation from Arabic to Turkish

• bana

Chateau de L'aigle'e gönderin Albay Dax hemen bana rapor versin.
أرسلهم إلى شاتو ديجل و أرسل إلىَّ كولونيل داكس

Komisyon bana saldırmadı, fakat keşif seferimizin ruhuna saldırdı.
اللجنة لم تسئ إلىَّ ولكن أساءت لروح البعثة

Şu Beyaz Saray'daki adam, iyi birisi, profesyonel, bana geldi ve "Bu Watergate olayını neden bu kadar zorluyorsunuz?" dedi.
عندما قابلت رجلا محترما يعمل في البيت الأبيض أتى إلىَّ و قال: لماذا لديكم هذا الهوس بشأن ووترجيت؟

bana bakıyorsun belki kendi içindeki bir iyiliği fark ettin.
أنتم تنظرون إلىَّ و قد تكونون تنظرون إلى كل ما هو جميل بداخلكم

bana baktığında sanki kendi hayatından bir an yakalamalısın.
وكأنك التقطتَ لحظةً من حياتك عندما تنظر إلىَّ

Demem o ki, bana konuşmanız sizin yararınıza olur.
على العمـوم، أود أن أقو بأن أفضل رهان هو التحدث إلىَّ.

Saçımdan tuttu ve sadece bana baktı.
أمسك بشَعْرى مُحدّقاً إلىَّ فحسب.

bana neden öyle bakıyorsun?
لماذا تنظر إلىَّ بهذه الطريقة؟

bana bir kez baktıklarında, sınırın bu tarafında sonsuza dek kalmam gerektiğini bana söylemek zorunda olduklarını bilirler.
لانهم لو نظروا إلىَّ لمرة لتوجب عليهم اخبارى انه ذات مرة سيتوجب على البقاء فى هذا الجانب من الحدود... إلى الابد

Bu arada annem de bana geliyor Mersin'den. Seninkiler nereli?
"بالمناسبة والدتى ستأتى إلىَّ عما قريب من "طرسوس من أين عائلتك؟

Sadece biz vardık. bana baktın...
نحن فقط من كان فيها ..نظرتَ إلىَّ

Baban şu anda bana bir karakter fikri verdi.
أباكِ أوحى إلىَّ للتو بفكرة لشخصية

Bunu çaldığımda, sen bana geleceksin, ben sana değil.
عندما أضربه ،تأتى إلىَّ ليس لمكان آخر

Baba bana bak.
أبي، انظـر إلىَّ.

Doğrudan bana gelseydin bunların hiç biri ...
لو كنتِ حضرتى إلىَّ مباشرة000

Oradakileri bana getir.
أحضِر إلىَّ ما تجده

Bulduklarını bana getir.
أحضِر إلىَّ ما تجده

Başın belada olduğunda hep bana geliyorsun.
.... و تأتى إلىَّ عندما تكون فى مشكلة

Onun bana dönmesini engellemeye mi çalışıyorsun?
هل تمنعها من العودة إلىَّ ؟