| Vücudum Sonsuza kadar kuru kalacak! Kuru bir bünyeyle yaşayamam. | Open Subtitles | ستجف طياتي إلى الابد لا أستطيع أن احظى بطيات جافة |
| İnsanları güldüren tek bir güzel şaka senin hakkındaki fikirlerini Sonsuza kadar değiştirebilir. | Open Subtitles | نكته واحده جيده تجعل الناس تضحك يمكنهم تغيير شعورهم من ناحيتك إلى الابد |
| İyi niyetli bile olsan Sonsuza kadar kan için susuzluk duymak. | Open Subtitles | العيش في الظلام الحالك إلى الابد ورغبتك بالدم |
| Onu sonsuza dek şehrin dışında tutamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نبعده عن تومبستون إلى الابد |
| Galiba sonsuza dek bileğimde kalsın diye. | Open Subtitles | أتوقع معناهـ أنه سيبقى في رسغي إلى الابد |
| Koruma altındalar, fakat onları Sonsuza kadar tutamayız. | Open Subtitles | في الحجز الوقائي ولكننا لا نستطيع أبقائهم هناك إلى الابد |
| Bence onun hikayesi Sonsuza kadar yaşayacak türden bir şey. | Open Subtitles | هذا شئ من الممكن وواضح انه سيكون قصة دائمة إلى الابد |
| Sonsuza kadar mutlu bir şekilde yaşayıp beni tımarhaneye mi tıkacaksınız? | Open Subtitles | العيش بسعادة إلى الابد وإلصاقي في مزرعة مضحكة؟ |
| Sonsuza kadar burada olacağım. O da. Git sen. | Open Subtitles | سأبقى هنا إلى الابد وهي كذلك .. أنتِ ارحلي ارحلي من هنا |
| İtirazı olan ya şimdi konuşsun ya da Sonsuza kadar sussun. | Open Subtitles | أذا كان لدى أحدكم أي أعتراض, ليتكلم الآن.. ؟ أو يسكُت إلى الابد |
| Sonsuza kadar pişman olacağınız Birşey yapmayın. | Open Subtitles | إذا لم تعمل شي ستأسف عليه إلى الابد |
| Kev! Hadi ama dostum. Burada Sonsuza kadar saklanamazsın. | Open Subtitles | "كيف" هيا يا رجل لا يمكنك الإختباء هناك إلى الابد. |
| O zaman Sonsuza kadar orada sıkışmış halde kal ve asla geri gelme. | Open Subtitles | إذن ، تكوم على نفسك هناك إلى الابد ! لاتخرج الى هذا العالم ابداً |
| Sonsuza kadar burada kalacağım. | Open Subtitles | الخطة هي انني سأبقى هنا إلى الابد |
| Shakespeare Sonsuza kadar sürecek. | Open Subtitles | شكسبير يبقى إلى الابد |
| Kizim eve döner dönmez bu kagidi yakacagim ama sonsuza dek beklemeyecegim. | Open Subtitles | أنا سأحرق هذه الورقة في اللحظة التي ستعود بنتي إلى بيتها لكن لن أنتظر إلى الابد |
| Ayrica bagisçinin ismini bu cömertligini sonsuza dek yasatmak için tasa kazimaliyiz. | Open Subtitles | نحن سننقش أسم المتبرع إيضا في الدار وفي الحجارة وفي الأحياء المحيطة في الكنيسة لاحياء كرمه إلى الابد |
| Ta ki hayatımın dönüşümünü başlatan ve sonsuza dek değiştiren o güne dek. | Open Subtitles | تبعاً لهذا اليوم تغيرت حياتى إلى الابد اليوم الذى بدأ فيه تحولى |
| İşte bu yüzden yapay ağaç almalısın. sonsuza dek dayanır. | Open Subtitles | يا رفيق لهذا يجب أن تشترى هذة الأشجار المُزيفة لأنها تدوم إلى الابد |
| Bunun böyle sonsuza dek süremeyeceğinin farkındayım. | Open Subtitles | أتعلم ما هو الشئ الجيد؟ أنا أعرف بأنك لن تستطيع الإستمرار هكذا إلى الابد |
| Ancak bu şekilde sonsuza dek yaşayabiliriz. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة لنعيش إلى الابد |