|         kapıya kadar gidebilirsin ama kelimenin tam anlamıyla bir adım öteye gidemezsin.         | Open Subtitles |          يمكنك أن تصلي إلى الباب ولكن حرفيًا، لا خطوة واحدة بعد ذلك         | 
|         kapıya kadar eşlik etmeni istemekle çok şey mi istemiş olurum acaba?         | Open Subtitles |          هل أثقل عليك كثيراً لو طلبتُ منك مرافقتـي إلى الباب ؟         | 
|         Silahları buraya koyup, kilitledik ve anahtarı atmak için Kapıya doğru koştuk.         | Open Subtitles |          وضعناالأسلحةبالدولابوأغلقناه، و جرينا إلى الباب لنرمي المفتاح بعيداً         | 
|         Kapıya doğru gidiyor. Bekle bir dakika, bekle bir dakika. Kapıya doğru gidiyor.         | Open Subtitles |          إنها ذاهبة إلى الباب، إنتظر دقيقة إنتظر دقيقة، إنها، ذاهبة إلى الباب         | 
|         Bu beylere kapıyı gösterir misin Roger? Ben aklımı kaçırıyorum         | Open Subtitles |          من فضلك يا روجر رافق هؤلاء الرجال المحترمين إلى الباب, سأفقد عقلي         | 
|         Tamam, merdivenlerden... sonunda bir kapı olan başka bir koridora iniyorsun.         | Open Subtitles |          بواسطة الخائن الذي وشى بهم حسناً .. أنتِ تنزلين السلالم أنتِ نزلتِ السلالم إلى دهليز آخر، تتجهين إلى الباب في نهايته         | 
|         Adam beni kovalarken, siz Kapıya gidin. Hey.         | Open Subtitles |          اسمعوا، عندما يطاردني الشاب أنتم ياشباب اذهبوا إلى الباب مرحبا         | 
|         - Kapıdan çıkalım. - Önce ben!         | Open Subtitles |          إلى الباب - ماذا، أنا أولاً -         | 
|         - Arka Kapıya gelmesini söyle. - Tabi, söylerim.         | Open Subtitles |          ـ أطلب منه الحضور إلى الباب الخلفي ـ بالتأكيد ، سأطلب منه         | 
|         Kadın, kocasını ön kapıya kadar takip eder bir öpücük verir veya alır eşi arabayla uzaklaşırken de dalgın bir şekilde bekler.         | Open Subtitles |          الزوجة تتبع زوجها إلى الباب الأمامي تعطيه أو يعطيها قبلة تقف ساهمة وهو يبتعد بالسيارة         | 
|         Bazen ön kapıdan arka kapıya kadar.         | Open Subtitles |          أحيانا نقوم به الباب الأمامي إلى الباب الخلفي.         | 
|         Beni kapıya kadar geçirmek istemez misin?         | Open Subtitles |          ألا تريد أن تتحدث معي حتى نصل إلى الباب ؟         | 
|         Ben seni sadece kapıya kadar bıraktım, tatlım.         | Open Subtitles |          انظرى ، لقد قدتك إلى الباب و حسب يا حلوتى         | 
|         Buradan kapıya kadar her şeyi kaldırmamız lazım.         | Open Subtitles |          يجب أن نقوم بإبعاد كل شيء من هنا إلى الباب         | 
|         kapıya kadar gelmekte pek sorun yoktu, ama kapıyı açmak için tek elini boşaltmak dengeni bir tarafa kaydırıyordu.         | Open Subtitles |          إحضارها إلى الباب لم يكن سيئاً جداً لكن تحرير إحدى يديّ لفتحه زاد كثيراً الثقل على أحدى جنبيّ         | 
|         Kapıya doğru gidiyor. Bekle bir dakika, bekle bir dakika. Kapıya doğru gidiyor.         | Open Subtitles |          إنها ذاهبة إلى الباب، إنتظر دقيقة إنتظر دقيقة، إنها، ذاهبة إلى الباب         | 
|         Pekala, ben Allison'ım... Kapıya doğru yavaş yavaş yürüyorum.         | Open Subtitles |          حسناً, لذا أَنا أليسون وأَتمشّى إلى الباب         | 
|         Kasabanın kıyısında gözden ırak bir çiftlik evi. Kahraman kızımız Kapıya doğru yürür.         | Open Subtitles |          بيت ريفي معزول على حافة البلدة بطلتنا تمشي إلى الباب         | 
|         FBl! Kapıya doğru gel ki, seni görebileyim!         | Open Subtitles |          مكتب التحقيقات تحرك إلى الباب حيث أستطيع رؤيتك         | 
|         FBI! Kapıya doğru gel ki, seni görebileyim!         | Open Subtitles |          مكتب التحقيقات تحرك إلى الباب حيث أستطيع رؤيتك         | 
|         Özür dilerim Bay B, yaşlı bir kadıncağıza kapıyı gösteriyordum.         | Open Subtitles |          آسف, سيد بي, لقد كنت مشغولاً بتوصيل امرأةً مسنةً إلى الباب.         | 
|         Merdivenlerden sonunda bir kapı olan başka bir koridora iniyorsun.         | Open Subtitles |          أنتِ نزلتِ السلالم إلى دهليز آخر، تتجهين إلى الباب في نهايته         | 
|         El kitabınızı alıp altıncı Kapıya gidin.         | Open Subtitles |          خذا كتابكما واذهبا إلى الباب السادس.         | 
|         - Kapıdan çıkalım. - Önce ben!         | Open Subtitles |          إلى الباب - ماذا، أنا أولاً -         | 
|         Kapıya gelmesini istiyorsan ben de senden bir şey isteyeceğim.         | Open Subtitles |          ،إن أردت أن تُحرّك إلى الباب فسوف تفعل شيئًا من أجلي         | 
|         Ben kamyonette çantayı getireyim, sen de onu kapıya götür.         | Open Subtitles |          سأجلب المعدات من السيارة وأنتِ أوصليه إلى الباب.         |