"إلى البحر" - Translation from Arabic to Turkish

    • denize
        
    • Denizin üzerinde
        
    • Deniz kıyısına
        
    • denizin içine
        
    • denizi dinlemiyorsunuz
        
    • suya
        
    Ve bir de, üretilen tuzlu su çoğu kez denize geri pompalanır. TED كما أن الأجاج الناتج غالباً ما تتم فقط إعادة ضخه إلى البحر.
    Hataları her yerde görmek mümkün, dökümanlarda, kaptanın adı yanlış olabildiği gibi, bazı botlar aslında denize hiç açılmamış. TED هناك أخطاء في كل مكان، أخطاء في المستند، وهو الاسم الخاطئ للقبطان، وبعض القوارب لم تذهب ابدًا إلى البحر.
    Dört küçük Kızılderili denize açıldı, ringa balığı birini yuttu ve kaldı üçü. Open Subtitles أربعة هنود صغار ذهبوا إلى البحر فابتلعت الرنجة الحمراء أحدهم فتبقى منهم ثلاثة
    Denizin üzerinde Gümüş şıkırtılar raks ediyor Open Subtitles وبريق الفضة يمتد إلى البحر
    Deniz kıyısına gider ve eskiden olduğu gibi limanın altında biraz eğleniriz. Open Subtitles قد نذهب إلى البحر ونستمتع في الميناء كالعادة
    Anlat onlara, küçük balığı denize geri attığımı. - Onu ona ver. Open Subtitles . أخبرهم أنني قد أعدت السمكة الصغيرة إلى البحر . أعطِه إياه
    Hayvanları da yanına alıp istila edecekleri denize East Blue'ya gidecekmiş! Open Subtitles انه ذاهب وسيأخذ معه جميع الحيوانات إلى البحر إلى الأزرق الشرقي
    150 metrelik bir iniş. Ve denize kadar ulaşmaları gerekiyor. Open Subtitles يرتفع السفح 150 متر وينبغي بهم التحليق وصولاً إلى البحر
    Yumurtaları erkeklerin emin ellerine teslim eden dişiler denize doğru uzun yolculuklarına başlıyorlar. Open Subtitles وقد استودعنَ بيوضهنَ في مأمن رعاية الذكور، تنطلق الإناث برحلتهنَ الطويلة إلى البحر
    Bu dev buzdağlarının her biri yavaşça denize doğru sürüklenecek. Open Subtitles كل جبلٍ من الجبال الجليدية الضخمة سينجرف ببطىءٍ إلى البحر
    Şehir boyunca Su Haramileri'ni geçeceğiz ardından denize açılacağız, ki orada boğulabiliriz. Open Subtitles خلال المدينة , نتجاوز سارقي المياه و إلى البحر حيث يمكننا الغرق
    Dalga dalga yavrular ve ebeveynleri son sürat denize doğru gidiyorlar. Open Subtitles سربٌ يتبعه أسراب آخرون من الفراخ و آبائها يتقدّمون إلى البحر
    Bu ayı suyun içine doğru gidiyor. Güvenli olduğunu düşündükleri için denize yöneliyorlar. Open Subtitles ،ذلك الدبّ متجه نحو الماء إنها تعتبره مكانًا آمنًا لذا تتجه إلى البحر
    Dağlar bizi gizleyemedi, insanlar bizi gizleyemedi biz de denize kaçtık. Open Subtitles الجبال لا يمكنها حمايتنا الناس لا يمكنهن حمايتنا وفررنا إلى البحر
    Bu yüzden kendi deniz körlüğüme gözlerimi açmak için denize kaçtım. TED لذلك أردت أن أفتح عينيّ على عمى البحر الذي أعانيه، لذلك هرعت إلى البحر.
    Eğer bir gemiyle veya bir yolcu gemisi ile denize açılıp gemisi bacasına bakarsanız, çok siyah duman görürsünüz. TED حسناً، إن خرجتم إلى البحر بسفينة أو على متن سفينة سياحية، و نظرتم إلى المدخنة في الأعلى، سترون دخاناً شديد السواد.
    Balıkçılar; kağıt, mürekkep ve fırça alarak denize açıldılar. TED أخذ الصيادون معهم الأوراق والحبر والفُرش إلى البحر.
    Çöpümüzün büyük ve kontrolü zor bir oranı ırmaklardan denize akacak. TED وجزء كبير جداً من قمامتنا سينساب مع الأنهار إلى البحر
    Denizin üzerinde Gümüş şıkırtılar raks ediyor Open Subtitles وبريق الفضة يمتد إلى البحر
    Deniz kıyısına. Biraz fren kullanmayı deneyeceğim. Open Subtitles قبل أن أصل إلى البحر سأحاول أن أكبح فرامل السيارة
    Volkan tamamen denizin içine çökmüş ve bir zamanlar yüksek dağla çevrili olan yer bir mercan halkasına dönüşmüş. Open Subtitles هبط البركان بالكامل وعاد إلى البحر يترك حلقة مرجان الذي واحد أحاط بالجبل الأعلى
    Neden biraz burada kalıp dinlenmiyor ve denizi dinlemiyorsunuz? Open Subtitles لم لا تبقين هنا ..... لفترة وتستريحى وتستمعين إلى البحر ؟
    Yani suya girer girmez buradaki sıfırların ve birlerin yerini değiştiriyor TED فبمجرد وصول إلى البحر تغير الأصفار والواحد هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more