| Ancak diğer tarafta devam eden karşıt bir araştırma vardı. duvara götürülebilecek ve üzerinden araçların geçmesine izin verecek taşınabilir bir köprünün tasarımı. | TED | لكن كان هناك بحث جارٍ في الجانب الآخر، لتصميم جسور يمكن رفعها ومن السهل إحضارها إلى الجدار والسماح للمركبات بعبورها. |
| duvara baktığına göre, sanat sergisindeyiz demektir. | Open Subtitles | لكنكما كنتما تنظران إلى الجدار وهذا يعني أنّه معرض فني |
| Gel aslanım. Bu, gerçek ve adalet uğruna. Şimdi beni duvara yasla. | Open Subtitles | هذا لأجل الحقيقة والعدالة الآن أدفعني إلى الجدار |
| Sadece Duvar'a daha çok yolumuz olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | جلّ ما أعرفه هو أنه مُتبقٍ مسافة كبيرة على الوصول إلى الجدار. |
| Babamız eskiden bize Duvar'a bakan hiçbir yabaninin yaşamadığını söylerdi. | Open Subtitles | اعتاد والدنا القول أنه لا يوجد من يبقى حيًا إن نظر إلى الجدار. |
| Havaya göre, Duvar'a gitmek haftalar sürebilir. | Open Subtitles | قد يستغرق وصولنا إلى الجدار أسابيع حسب حالة الجو |
| Gel kardeşim. Sana güzel bir sıcak duş yaptıracağız. duvara gitmeliyim. | Open Subtitles | علينا أن نجهز لك حماماً ساخن علي أن أذهب إلى الجدار ماي؟ |
| Kızlar nerede? Burada duvardan duvara seks partisi olacak sanıyordum? | Open Subtitles | طننت أن المكان هنا سيكون مليء بالمفاتن الأنثوية من الجدار إلى الجدار |
| Dördü belirli bir şekilde duvara saplanmış. | Open Subtitles | و اربعة تجاوزوها فورا إلى الجدار في زاوية موافقة |
| duvara ulaştık ve Latin'in tarif ettiği zayıf tarafa baskı kurduk. | Open Subtitles | وصلنا إلى الجدار ودفعنا حيث موضع الضعف الذي وصفه اللاتيني |
| Kendisi şu anda Lafayette Mezarlığı'nda duvara zincirli bir şekilde uyuyor. | Open Subtitles | وهو نائم، بالسلاسل إلى الجدار من قبر في المقبرة لافاييت. |
| duvara bile ulaşamadan Titanaların saldırısına maruz kaldılar. | Open Subtitles | لقد تمت مهاجمتهم من قبل العمالقة قبل أن يصلوا إلى الجدار |
| - Rahatsız edilmek istemediğini söyledi. - Sadece duvara bakıyor. | Open Subtitles | لم يرد أن يزعجه أحد - إنه يديم النظر إلى الجدار - |
| "Seni, 'Enry 'lggins, dayıycak duvara askerler | Open Subtitles | " ثم سيحضروك " هنري هيغينز " إلى الجدار " |
| Bir duvara dizilip vurulabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نصفّ إلى الجدار ونردى. |
| Dolunay gelmeden Duvar'a varmış olacaklar. | Open Subtitles | سيصلون إلى الجدار قبل اكتمال القمر القادم. |
| Dolunay gelmeden Duvar'a varmış olacaklar. | Open Subtitles | سوف يصلون إلى الجدار قبل اكتمال القمر القادم |
| Gece Nöbeti'ne katıldığında onunla Duvar'a yolculuk etmiştim. | Open Subtitles | لقد سافرت معه إلى الجدار عندما انضمّ إلى الحراسة الليلية. |
| Gece Nöbeti'ne katıldığında onunla Duvar'a yolculuk etmiştim. | Open Subtitles | سافرت معه إلى الجدار عندما انضم إلى الحرس الليلي |
| O zaman, resmi bir af talebinde bulunacaksın ve Duvar'a gönderilmek isteyeceksin. | Open Subtitles | - عندما يفعل، عليك أن تضع رجاء رسمياً وتسأل ليتم إرسالك إلى الجدار |
| Duvar'a dönüp onları uyarmam gerekiyordu ama... | Open Subtitles | كان يجب على العودة إلى الجدار وتحذيرهُمولكِن... . |