| Yapılacak şeylerden biri, bütün bilgiyi herkese göndermek ve onların düzenlenmesini sağlamak. | TED | أحد الأشياء الممكن فعلها هو شحن جميع المعلومات إلى الجميع وتركهم لتسوية المسألة. |
| Onun kendini ailesine adayarak ve herkese yardım ederek, yaşamdan aldığı hazzı biz de örnek alalım. | Open Subtitles | دعونا نتخذه قدوة في حب الحياة وتكريسه إلى العائلة وإحسانه إلى الجميع |
| Bardaki herkese sevgilerimi götür. | Open Subtitles | عليك أن تعدني أنك ستوصل تحياتي إلى الجميع في الحانه |
| Acil durum iletişim sistemi herkese ulaşabilecek mi? | Open Subtitles | هل سيتمكن نظام اتصالات الطوارئ من الوصول إلى الجميع ؟ |
| herkese ödemesini yapana dek durmamaları emredildi. | Open Subtitles | لديهم أوامر بعدم التوقف حتى يـعيدوا إلى الجميع أموالهم. |
| Olmaz. Elektrikler gelince herkese ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | لا , أحتاج إلى الجميع هنا عندما تعود الكهرباء |
| Her noktada arama emri çıkarttık ve fotoğrafını herkese yolladık. | Open Subtitles | لقد أصدرنا تعميماً بحقّه ولقد أرسلنا نسخاً من صورته إلى الجميع |
| Evet, o herkese öyle bakıyor. | Open Subtitles | أجل .. فهي تنظر إلى الجميع بهذه الطريقة صدقني .. |
| Hayır, hayır, hayır. herkese mesaj göndermişler. | Open Subtitles | لا، لا، لا، لا يرسلون هذه الرسالة إلى الجميع |
| Çünkü sanırım o herkese söyledi. | Open Subtitles | لأنني أعتقد أنه نظر إلى الجميع و بعدها تحدث |
| Pekala o zaman herkese sormak istiyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنت تعرف لماذا؟ أريد أن أتحدث إلى الجميع. |
| Bu yüzden çeneni kapat yoksa bu kaydı herkese göndeririz. | Open Subtitles | لهذا أبق فمك مغلقاً و إلا سنقوم بإرسال هذا الملف إلى الجميع |
| Babaya ölüsün, ve oğula ölüsün ve yakında herkese ölü olacaksın. | Open Subtitles | أنت ميت في نظر الوالد وميت في نظر الإبن وستموت قريباً بالنسبة إلى الجميع |
| Ben grip olmadım, diğer herkese bakıp | Open Subtitles | لم أعان منه، لذا كنت أنظر إلى الجميع وأفكر، |
| aileye ithaf, ve herkese hayırseverlik. | Open Subtitles | وتكريسه إلى العائلة وإحسانه إلى الجميع |
| Firavunun askerleri, köleler herkese zulmederken onları durduramadı. | Open Subtitles | لا يمكن لأي من جيوش فرعون الكبرى أن توقف التوابع... لأنها جلبت الإرهاب إلى الجميع. |
| İnsanlardan birbirine, herkese geçebilen kendi kendini yenileyen, virüs gibi yayılacak bir çipe ihtiyaçları var. | Open Subtitles | تلزمهم رقاقة دائمة المفعول مثل الفيروس، يستطيع الناس إعطاؤها إلى بعضهم البعض، إلى الجميع! |
| Sanırım herkese mesaj bıraktım. | Open Subtitles | أعتقد بأنني تركت رسالةً إلى الجميع |
| herkese ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج إى أنصار نحتاج إلى الجميع |
| Gelince sürpriz yapıp herkese söyleyecektik. | Open Subtitles | ...كنا نعد لهذه المفاجأة لنعلن هذه الأخبار إلى الجميع... |