| Bu ülkede silah bulundurmak istiyorsan, taşıma ruhsatın olmak zorunda ve meslektaşımı duvara doğru ittirip silahını ona doğrultarak bir suç işlemiş oldun. | Open Subtitles | هل تعلم أنّ في هذا البلد تحتاج إلى ترخيص لحمل سلاح؟ وعندما دفعتَ بزميلي إلى الحائط وهددته بالسلاح، فقد إرتكبت جناية |
| ama azar azar saatine bakıyor ama aslında duvara doğru birazcık dönmesi için bahanesi oluyor. | Open Subtitles | ولكنه شيئاً فشيئاً أنه يطالع ساعته ولكنه يحاول اختلاق العذر للاستدارة أكثر بعد إلى الحائط |
| Onu duvara doğru yönlendirirken kız kazara sahte kafanın üzerine basar ve onu parçalar. | Open Subtitles | يقودها إلى الحائط... وبالصدفة تخطو على الرأس المزيف وتحطمه. |
| duvara doğru dön, ve sakın kımıldama! | Open Subtitles | قف و وجهك إلى الحائط و لا تتحرك |
| Şu duvarın orada. | Open Subtitles | إذهب إلى الحائط |
| Beni bir duvara doğru yürütmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | لن تمشين بي إلى الحائط, أليس كذلك؟ |
| Arka duvara doğru çıkan bir havalandırma bölümü var. | Open Subtitles | تتصل مباشرة إلى الحائط الخلفيّ |
| duvara doğru ilerle. | Open Subtitles | وجوهكم إلى الحائط |
| Bana saldırdığında, onu duvara doğru itim, sonra her şey karardı. | Open Subtitles | عندما هجم على... . دفعته إلى الحائط |
| - herkes duvara doğru.... | Open Subtitles | ظهوركم إلى الحائط |
| - duvara doğru sür! | Open Subtitles | -ادفع بنا لنصل إلى الحائط -ماذا؟ |
| Kalabalık bir aylak grubu ana duvara doğru geliyor. Martinez yardım istiyor. | Open Subtitles | شوهد عدد كبير من السائرين متجهين إلى الحائط الأساسي، يحتاج (مارتينز) العون، سأتولى الأمور هنا |
| duvara doğru. | Open Subtitles | واجه إلى الحائط. |
| duvara doğru! | Open Subtitles | تحرك! إلى الحائط |
| Şu duvarın orada. | Open Subtitles | إذهب إلى الحائط |