| Evet ama ben başarılı bir oyuncu olursam, paraya ihtiyacımız olmaz. | Open Subtitles | نعم، لكن إذا ما أصبحت ممثلة ناجحة، لن نحتاج إلى المال. |
| Yıllar süren yokluğundan sonra paraya ihtiyacı olunca lütfedip hayatlarımıza tekrar girdi. | Open Subtitles | بعد سنوات من الغياب، خططت للعودة إلى حياتنا عندما احتاجت إلى المال. |
| paraya, bileğe takılan izleme cihazlarına veya gereksiz izleme sistemlerine ihtiyacımız olmadığına güçlü bir kanıt. | TED | إنه دليل قوي على أننا لسنا بحاجة إلى المال أو قيود الكاحل أو أنظمة المراقبة والإشراف غير الهامة. |
| Çünkü paranın yanı sıra tazminat davası, suçun tespiti demektir. | Open Subtitles | لأن الدعاوي القضائية بالإضافة إلى المال هم عن تخصيص العبء |
| - Olabilir ama bir daha düşün bence. - para lazım. | Open Subtitles | ـ أجل، لكن ربما، فكري ـ أنّي بحاجة إلى المال |
| Umutsuz ve bu gece paraya ihtiyacı olan biri için bir seçenek olmayacak. | TED | لن يكون خيارًا لشخص يائس وبحاجة إلى المال الليلة. |
| Şimdi, beni yanlış anlamayın, paraya ihtiyacımız var. | TED | والآن، لا تسيئوا فهمي، فنحن بحاجة إلى المال. |
| Buna inanmıyorum. Muhtemelen paraya ihtiyacı vardı ve borç isteyemeyecek kadar gururluydu. | Open Subtitles | لا أصدق ذلك ، ربما كان بحاجة إلى المال ولكنه يتعفف عن الإقتراض |
| paraya ihtiyacım var ve bunun için gereken her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى المال ، و سأفعل كل ما يجب أن أقوم به للحصول عليه. |
| paraya ihtiyacım var ve bunun için gereken her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى المال ، و سأفعل كل ما يجب أن أقوم به للحصول عليه |
| O bir beyefendi. Çok hırslı. Çok paraya ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه شاب نبيل، طموح، وباذخ ولذلك يحتاج إلى المال |
| Unutma, hem küçük düşürülmeye hem de paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | وتذكر، أنني بحاجة إلى الإهانة كما أحتاج إلى المال. |
| ama sana para ödemediler çünkü paraya ihtiyacın yoktu! | Open Subtitles | ولكنه لا يدفع لك ، لأنك لا تحتاج إلى المال |
| O paraya ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | لسنا بحاجة إلى المال يا رجل حصلت على صفقة لنا |
| Çünkü bizim dünyamıza girmek için paraya ihtiyaçları var. | Open Subtitles | لأنهم بحاجة إلى المال ليلمح نفسها في عالمنا. |
| paraya ihtiyacım olunca kaymak tabakasından biraz sıyırırım o kadar. | Open Subtitles | آخذ القليل من الميسورين عندما أكون بحاجة إلى المال |
| Anne,arayan eğer sensen,para gönder... çünkü biz üniversite öğrencisiyiz... ve kitaplar,ışıldaklar,börekler,prezervatifler için paraya ihtiyacımız olacak... | Open Subtitles | و لو هذه أمي ، أرسلي المال لأننا طلاب الجامعة ونحن بحاجة إلى المال للكتب وأقلام التظليل و شعرية الرامين |
| - Emin değiliz. Ama fanatizm ve paranın güce eşit olduğunu biliyor. | Open Subtitles | لكنه يدرك أن التعصب بالإضافة إلى المال يساوي السلطة، وهذا هو إلهه. |
| Yalnız gençler değil. Herkes kolay paranın peşinde. | Open Subtitles | ليس الشباب فقط، الجميع يسعى إلى المال السهل |
| Kolyeyi geri ver, bize para lazım. | Open Subtitles | أريد منك ارجاع القلادة. نحتاج إلى المال. |
| Her neyse, bana para lazım Doktora gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | على أي حال، أنا بحاجة إلى المال. لا بد لي من الذهاب إلى الطبيب. |