Yüksek mahkemeye göre değil ama bakteriler için yeterince sıcak. | Open Subtitles | ليس بالنسبة إلى المحكمةِ العليا لكنّها دافئةٌ بما يكفي للجراثيم |
Al'i ikna etmeye çalsmalsnz, savunmann tang olarak mahkemeye gelip... | Open Subtitles | اريدُك أَنْ تُحاوليَ إقْناع ال للمَجيء إلى المحكمةِ كشاهد دفاعِ... |
mahkemeye olan saygım gereği jüri üyelerinin görev ehliyetlerinin sorgulanmasını talep ediyorum. | Open Subtitles | بكُلّ الإحترام المُسْتَحق إلى المحكمةِ... هل لي أن انتقل إلى اجراءات الاسترحام |
Jamey mahkemeye tam zamanında gitti. Herkes tamamiyle tükenmişti. | Open Subtitles | وَصلَ جَيمي إلى المحكمةِ في الوقت المناسب كُلّ شخص أُهدرَ بالكامل |
Ama mahkemeye dönünce, burada çalışamam. | Open Subtitles | لَكنِّي لا أَستطيعُ العمل هنا عندما أَعُودُ إلى المحكمةِ. |
Mandrake bitti. Federal mahkemeye asla kabul edilmeyecek. | Open Subtitles | هو لَنْ يُؤكّدَ إلى المحكمةِ الإتحاديةِ. |
Gavin, bu belgeyi mahkemeye sun. | Open Subtitles | جافن ، خذ هذا إلى المحكمةِ ياصديقى , يمكننا أن نتابع حياتنا وكأن شيئاً لم يحدث |
Jerry, şunu bir daha söyle, ve seni bunu savunmak için mahkemeye çıkarayım. | Open Subtitles | جيري، أنت تكرر ما تقوله وسَآخذُك إلى المحكمةِ لدَعْمه. |
Evet efendim. Aslında epeydir mahkemeye uğramamıştım. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا ما دخلت إلى المحكمةِ منذ العديد مِنْ الأيامِ |
Şu anda mahkemeye gidiyorum ve saat yediden önce işimi bitirmiş olacağım. - Hayır baba, hayır. | Open Subtitles | انني أَتوجّهُ إلى المحكمةِ ويَجِبُ أَنْ أنتهي قبل السابعة |
Kimsenin mahkemeye çıkmasına gerek yok. | Open Subtitles | الغرامة. الغرامة. يَحتاجُ لا أحدُ للذِهاب إلى المحكمةِ هنا. |
Meksika'da mahkemeye çıkamaz. | Open Subtitles | لن يذهب إلى المحكمةِ إن بقيَ في المكسيكـِ هناكـ |
mahkemeye gidersek bu riske firma girecek. | Open Subtitles | إذا نَذْهبُ إلى المحكمةِ على هذه، هي سَتَكُونُ الشركةَ التي تَلْصقُ رقبتَها خارج. |
Çıkarken hepsini aldığımı sanıyordum ama mahkemeye vardığımda, vekaletnamenin orada olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | عندما خرجت , كنت متأكداً من أننى أعدتها مكانها على الأقل ، أنا أقسمَ أنا أعدتُهم لكن عندما وَصلتُ إلى المحكمةِ إكتشفت أننى أضعت التوكيل |
Zaara'yı ya da ailesinden birisini mahkemeye çağırmama izin ver.. | Open Subtitles | دعْني أَجْلبُ زارة أَو أي واحد شخص مِنْ عائلةِ همت إلى المحكمةِ... |
yarın ise sen onu mahkemeye getirip... | Open Subtitles | وغداً أنت ستاتي بها إلى المحكمةِ وأمام كُلّ شخصِ... |
mahkemeye gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا gotta يَصِلُ إلى المحكمةِ. |