| Belki de karanlık, kasvetli bir bara girmektense yürümeye devam etmeliyim. | Open Subtitles | ربما يجب ان أستمر بالمشي عِوضاً عن الدخول إلى حانة مظلمة |
| bara gidiyorlar ve bu iki kızla tanışıyorlar ve onları öpüyorlar. | Open Subtitles | و ذات مرة ٍ يذهبان إلى حانة ، و يقابلان فتاتين |
| Hillary, Declan, Amanda ve ben bir bara gidip bir kavgaya karıştık. | Open Subtitles | هيلاري , داكلين , أماندا وأنا ذهبنا إلى حانة ووقعنا في شجار |
| Belki bu iş bittikten sonra, bir şeyler içebiliriz. Bildiğim güzel bir bar var. | Open Subtitles | اسمعي ، ربما عندما ينتهي الجهاز من البحث ربما بإمكاننا الذهاب إلى حانة أعرفها ونحظى ببعض الشراب |
| Lexington'daki Ramada Inn'e gitmeyi planladığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف بأنّه يخطّط للذهاب إلى حانة رامادا فى ليكسنغتن |
| Yani, cevap evet çocuğu eşcinsellerin sıkça uğradığı bir bara götürdünüz. | Open Subtitles | إذاً فالجواب هو نعم.. أخذتَه إلى حانة يتردد عليها مثليو الجنس. |
| Her isteyenin kalkıp şarkı söyleyebileceği bir piyano bara gidiyoruz. | Open Subtitles | فنحنُ سنذهب إلى حانة بيانو حيثَ الناس يقوموا بِالغناء هناك |
| Yeni bir bara gelmek, seksi barmene ilk ismiyle hitap etmek... | Open Subtitles | حسنا , المجيء إلى حانة جديدة الإسم الأول لعاملة حانة مثيرة |
| Çıplak bir sarışın kolunun altında fino köpeği ile bara girer ve diğer elinde ise yarım metrelik bir salamla. | Open Subtitles | فتاة شقراء عارية دخلت إلى حانة تحمل كلب تحت ذراعها و قضيب صناعي كبير تحب ذراعها الأخر |
| Sonra içki dolu toplar, yer altı boruları boyunca yol alarak yakındaki gizli bir bara ulaşıyordu. | Open Subtitles | ثم تمرّ كرات البولنغ الممتلئة بالخمر عبر شبكة أنابيب أرضية، تصل أخيراً إلى حانة غير شرعية قريبة. |
| Babanın içtiği bara gidip barın ortasında durarak orada bulunan herkese babanın yeni bebeği için gelen parayı içkiye yatırdığını söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى حانة الجنوب وأريدك أن تقف في منتصف الحانة وتخبر كلّ رجل أن أبّاك يشرب بنقـود الرضيع |
| Karaoke bara gidiyoruz. Bize katılır mısın? | Open Subtitles | نحن ذاهبون جميعنا إلى حانة الغناء هل أنت مهتم بالإنضمام لنا ؟ |
| - Ben de. Birbirinize iyi bakın, tamam mı? - Onsuz bir tek bara bile gitmeyeceğim. | Open Subtitles | عتنوا ببعضكم البعض لن أذهب إلى حانة بدونها |
| Sonra bir bara gittik ve gördüğümüz her kadına asıldık. | Open Subtitles | وبعدها ذهبنا إلى حانة وعرفني إلى الكثير من النساء |
| Ben de makyaj yaptım ve bulabildiğim en eski giysileri giyip bir bara gittim. | Open Subtitles | لذا وضعت بعض الماكياج وأرتديت أقل ملابسي كلاسيكية وذهبت إلى حانة |
| Dinle, daha sonra aşağı bara gidip bir bira içmek ister misin? | Open Subtitles | "اسمع هل تريد الذهاب معي إلى حانة "الطاحونة ونشرب كأساً من البيرة |
| Beraberce bara gider, birkaç kız buluruz. | Open Subtitles | سوف نذهب إلى حانة معاً ونقابل بعض الفتيات |
| Hadi. Sigaranı içebileceğin bir bar bulalım. | Open Subtitles | هيا لِنذهب إلى حانة يُمكنكِ التدخين بها |
| Haydi, gel. Sigara içebileceğin bir bar bulalım. | Open Subtitles | هيا لِنذهب إلى حانة يُمكنكِ التدخين بها |
| Lexington'daki Ramada Inn'e gitmeyi planladığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف بأنّه يخطّط للذهاب إلى حانة رامادا فى ليكسنغتن |