"إلى حدّ" - Translation from Arabic to Turkish

• kadar
• Biraz

Şimdiye kadar gösterdiğimiz her şey bağlantıları kurmak için üst veri kullanıyor.
كلّ ما عرضناه عليكم إلى حدّ الآن، يستخدم بيانات التعريف لتأسيس الاتصال.

hiç hayal edemeyeceğimiz kadar çok olduğu bir an. Şu an Amerika'da doğan bir çok sağır bebeğe koklea implantı yapılıyor, ki bu da
ولكن أيضًا وصلنا للحظة حيث تزايدت مقدرتنا للقضاء على هذه الحالات إلى حدّ لم نكن لنتخيله سابقًا.

Senelerdir sakindi, iki hafta önceye kadar.
الإضطرابات، أَعْني. لَكنَّه كَانَ هادئَ لسَنَواتِ، إلى حدّ قبل إسبوعان.

Benim için Biraz daha zor olacak ama idare ederim.
سيكون ذلك أصعب إلى حدّ ما بالنسبة لي لكنّي سأتدبر

Senin aynı şekilde hissetmemen benim için Biraz şaşırtıcı oldu.
أنا مفاجئ إلى حدّ ما أنت لا تحسّى بنفس الشعور

Şimdiye kadar hiç kimse, binlerce kişi içinden sadece birinin zihninde yoğunlaşabildiğini iddia edecek kadar ileri gitmedi.
ولم يصل أحدهم إلى حدّ ادّعاء التركيز.. بعقل شخص واحد من زحام آلاف.

- Sakın peşine düşmeyeyim. - Dizime kadar boka battım.
لا تجْعلُني انزل فيه انا إلى حدّ الركبة في قذارة البطّةِ

Dövme yaptıracak kadar bile ileri gittik.
ذَهبنَا إلى حدّ حتى للحُصُول على الأوشامِ.

Ölecek kadar zayıf. Bizi zat'lemek, bir kere bile olsa, onu öldürür.
إنها ضعيفة إلى حدّ الموت السلاح موجّه لكلانا، ولو أطلقت طلقة واحدة، سيقتلها

Ya Tıp onu bana döndürmek için yeterli zamanı uzatacak kadar ilerlediyse?
ماذا يحدث لو أنَّ الطبّ يَتقدّمُ إلى حدّ أَنَّهَا يُمْكِنُ أَنْ تُرجَعَ لي؟

Sistemlerimizi etkileyebilecek noktaya kadar yayılması için açılması zaman aldı.
تطلب وقتًا ليفنح ولينتشر إلى حدّ يؤثر على أنظمتنا

Öyle ki, bunun gibi bir krematoryum ve gaz odasının işletilmesi 100 kadar Yahudi ve sadece 4 Alman tarafından gerçekleştiriliyordu.
إلى حدّ أنّ محرقة وغرفة غاز مثل هذه اُديرت بحوالى مائة يهودى وأربع ألمان فقط

Böcek akını öyle kesintisiz ve güçlüdür ki, bir süre sonra tüm avcılar patlayana kadar doyar.
إنّ مسيرة الحشراتِ مُستمرةُ قريبا كل المفترسون سيشبعون إلى حدّ التخمة

Köprüyü yıkılana kadar aşırı yükleme..
فكرتكَ مِنْ غَمْر الجسرِ إلى حدّ الإنهيار

Bu kadar ciddi olmak için fazla güzelsin.
أتعلمين , أنتِ جميلة إلى حدّ كبير كي تكوني جدّية للغاية

Evet, boş verdim, borsa Biraz zayıf...
نعم، لم يحالفني التوفيق اليوم فالسوق ضعيف إلى حدّ ما

- İnsan Biraz hamile olmaz evlat.
يمكنك الحصول على أشيـاء حافلة إلى حدّ ما

Biraz erken büyümüş ama bu anormal değil.
كبير إلى حدّ ما مبكّر ذلك على لكن على نحو طبيعي لم أرى أبدا

Bugün Biraz sinirli olduğumu bilmeni isterim.
أود فقط أن تعلمي أني تقريباً حمقاء إلى حدّ ما اليوم

Müzenin neden buraya birini yolladığı konusunda kafam Biraz karışık.
أنا غير واضح إلى حدّ ما لماذا المتحف هل ترسل شخص ما هنا.

ve arkamda olmadan dolayı Biraz duygulanmıştım.
لقد أصبحت عاطفي إلى حدّ ما دوما ابحث عنك خلفي