| Büyük oyuncular bile doğru çekim için yedi kez deniyor. | Open Subtitles | . حتى أفضل الممثلين يحتاجون إلى سبعة إعادات ليقوموا بالأمر |
| Mumyalaşma durumunu göz önüne alırsam beş ila yedi aydır burada olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | حالة التحنيط تدل على.. أنه بقي هنا لما يقارب الخمسة إلى سبعة أشهر. |
| Ancak kadın başına altı yedi çocuk sahibi olan pek çok Hıristiyan ülkesi de var. | TED | ولكن كان هناك أيضاً العديد من البلدان المسيحية التي كان لديها ستة إلى سبعة أطفال لكل امرأة. |
| Paragraf dörtten yediye kadar olan belirsiz ifadeleri kabul edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني قبول اللغة الضبابية عبر الفقرة من أربعة إلى سبعة |
| Dörtten yediye kadar olan R sıfıra ve hareketlerime göre... | Open Subtitles | بناء على R-صفر أربعة إلى سبعة وتحركاتي |
| İslamiyet'in yaygın din olduğu ülkelerin neredeyse hepsi kişi başına düşen gelirden bağımsız olarak kadın başına altı yedi çocuk oranına sahipler. | TED | والبلدان التي تدين فيها الأغلبية بالإسلام، تقريبا كان لكلها ما بين ستة إلى سبعة طفال لكل امرأة، بغض النظر عن مستوى الدخل. |
| Ama şunu hayal etmenizi istiyorum, burada, bu sahnede yedi milyon insan daha var, benim arkama yığılmış yedi milyon insan. | TED | ولكن بدلًا من ذلك، أود منكم أن تتخيلوا أنكم تنظرون إلى سبعة ملايين شخص مكتظين هنا بجانبي اليوم. |
| Bu işi yedi büyük ülkeye giderek yapacağız, kabul edip başlamalarını sağlayarak, ki sonra diğerleri takip edebilsin. | TED | سنفعل ذلك بالذهاب إلى سبعة بلدان كبيرة ونأخذ موافقتهم على إطلاقه، وبعدها يمكن للبقية أن يتبعوهم. |
| O derinlikte geçirdiğimiz sürede saatte yedi yeni türe kadar çıkıyoruz. | TED | ما يصل إلى سبعة أنواع جديدة لكل ساعة نمضيها في ذلك العمق. |
| Lanet olası Howard sözünden döndü. yedi bin dolarlık kaybını benim karşılamam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أغطّي خسائره لتصل قيمتها إلى سبعة آلاف دولار |
| yedi bine kadar onun kayıplarını kapatmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أغطّي خسائره لتصل قيمتها إلى سبعة آلاف دولار |
| Ne yazık ki Frederick'in yedi ayrı tür sarmaşığa alerjisi var. | Open Subtitles | لسوء الحظ، فريدريك حسّاسُ إلى سبعة مِنْ تَنْويعاتِ اللبلابِ |
| Ve süreyi yedi aya indirdiler. | Open Subtitles | وحَصلَ على ذلك التأجيلِ قلّلَ إلى سبعة شهورِ. |
| Çünkü içinde, yedi ay öncesine ait bir tarih vardı. | Open Subtitles | لأن النقش في الداخل يشير تاريخ يعود إلى سبعة أشهر مضت |
| şehir savaşları zamanında, Çin yedi Kralllığa bölünmüştü. İnsanlar acı çekerken yıllar boyu egemenlik için savaşıldı. | Open Subtitles | أثناء فترة الممالك المتحاربة, كانت الصّين مُقسمة إلى سبعة ممالك |
| Şimdi yine yedi kalacak ve yedi uğursuz bir sayıdır. | Open Subtitles | الآن نحن سنعود إلى سبعة والسبعة عدد سيئ الحظ |
| Bu fotoğraflar, Koç Nelson'un yedi öğrencisine yolladığı e-postanın eklentisiydi. | Open Subtitles | كل الحق. كانت تعلق هذه الصور إلى البريد الإلكتروني التي أرسلت نيلسون إلى سبعة من الطلاب المصارعة له. |