| Babanıza odasına kadar eşlik etmesi için güvenliği çağırdım. | Open Subtitles | - وقعت حادثة في الحانة قبل ليالٍ اضطررت إلى استدعاء رجال الٔامن ليرافقوا والدك إلى غرفته |
| Rafa'yı odasına kadar takip ettim, aynen hayal ettiğim gibiydi. | Open Subtitles | "ذهبت مع رافا إلى غرفته, "التي كانت بالضبط كما كنت أتصورها |
| onun odasına ne zaman ayak bassam zavallı sebzenn cenazesini tedavi ettim. | Open Subtitles | حضرت جنازة ذلك الخضّار في كل مرة دخلت إلى غرفته |
| Bu gece hastanaye gideceksin, hemşireye rüşvet vereceksin, odasına gidip onunla işi pişireceksin. | Open Subtitles | تقدمي رشوة للممرض و تذهبين إلى غرفته و تطارحيه الغرام |
| Hastayı odasına götürün dinlensin. | Open Subtitles | الأفضل أن يؤخذ إلى غرفته الآن وندعه يستريح |
| Durumu idare ederiz. Delikanlıya odasını göster. | Open Subtitles | لا تشغل بالك سنهتم بكل شيء شارلى خذ الشاب إلى غرفته |
| Evet, Wells, çığlık atarak az önce geldi, koşarak odasına çıktı ve kapısını kilitledi. | Open Subtitles | - أجل, ويلز, لقد دخل للتو وهو يصرخ بشأن شيء ما وهرع إلى غرفته وأقفل الباب |
| Carla, bu beyi pediatrideki odasına götürebilir misin? | Open Subtitles | كارلا)، هلا تتكرمين وتعيدين هذا الشاب الصغير) إلى غرفته بقسم الأطفال |
| Onu odasına kadar takip edip kendi silahıyla öldürdün. | Open Subtitles | تتعقبه إلى غرفته .ثم قتلته بمسدسه |
| Finn, genç doktora odasına kadar eşlik et. | Open Subtitles | (فين)، قم بإرشاد الطبيب الشاب إلى غرفته |
| Ann onu odasına kadar kovaladı. | Open Subtitles | -لقد طردته (آن) إلى غرفته |
| İşin bittiği zaman kızı onun odasına götüreceksin ve ne yaptığını göstereceksin. | Open Subtitles | ستأخذينها إلى غرفته عندما تنتهين من هذا وترينه ماذا فعلت |
| Jerry'nin onun odasına kaçta girdiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين في أي وقت ذهب " جيري " إلى غرفته ؟ |
| Dün okula gittikten sonra odasına gidip yatağının altına baktım. | Open Subtitles | البارحة، بعد أن ذهب إلى المدرسة دخلتُ إلى غرفته ونظرتُ تحت سريره |
| Evet, öfkeden deliye döndü odasına gidip kapıyı çarptı. | Open Subtitles | نعم، وغضب كثيراً ركض إلى غرفته وأغلق الباب |
| Senden, odasına gidip nazikçe uyandırmanı sonra da öldürmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهبى إلى غرفته أريدك أن توقظيه... بلطف |
| Onu odasına götürün. | Open Subtitles | حسناً. رافقه إلى غرفته. |
| Onu odasına götürün lütfen. | Open Subtitles | أعدهُ إلى غرفته رجاءً |
| Hastayı odasına götürün. | Open Subtitles | من فضلك رافق المريض إلى غرفته |
| Womb Broom'a yeni odasını gösterirsiniz. | Open Subtitles | السيدات، ربما يمكنك أن تروا السّير برومب بروم الثاني إلى غرفته الجديدة. |
| Doğru odasına çıktı. | Open Subtitles | هو فقط إرتفع إلى غرفته. |