| Seni evime götürüyorum ve yarın sabah kendi Evine uçuyorsun. | Open Subtitles | أين؟ , سآخذكِ إلى منزلي و غداً ستعودين إلى منزلكِ |
| Ne kadar çabuk işimi görmeme izin verirsen, seni o kadar çabuk Evine gönderebiliriz. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع مساعدتك للذهاب إلى منزلكِ |
| Şimdi Evine gidiyorum, ve sen gelene kadar orada kalacağım. | Open Subtitles | سأعود إلى منزلكِ الآن و سأبقى هناك حتى تعودي |
| Son bir el satrançtan sonra evinize göndereceğim. | Open Subtitles | سألعب معكِ الشّطرنج مرّةً أخرى واحدة ثُمّ أعيدك إلى منزلكِ |
| Sizin evinize... geleyim? | Open Subtitles | لنصنع الحويصلات هناك ؟ .. أذهب إلى منزلكِ ؟ |
| - Dediğim gibi bana ders veriyordu. Okulun son günü neden evinize gelmişti? | Open Subtitles | لمَ سيأتي إلى منزلكِ في آخر يوم من الدراسة؟ |
| Yolda Evine uğramamız gerekecek, farklı bir kıyafet giymen gerekiyor. | Open Subtitles | سيتعيّن علينا أن نتوقّف في الطريق إلى منزلكِ ونجعلكِ تلبسي زيّاً مختلفاً |
| - Yorucu bir gün oldu, Evine git. | Open Subtitles | كان يومكِ طويلاً، يستحسن أن تعودي إلى منزلكِ |
| Elimizde bir cinayet ve bir ön sezi var. Evine git. | Open Subtitles | لدينا إنتحار ولدينا حدس إذهبي إلى منزلكِ |
| Evine git hadi. Git biraz dinlen. | Open Subtitles | عودي إلى منزلكِ الآن و خذي قِسطاً من الراحة |
| Düşünsene kızına hamilesin ve bir genç kuş Evine geliyor | Open Subtitles | تخيلي أن تكوني حاملاً بإبنتكِ وطير مراهق يأتي إلى منزلكِ ويقول: |
| Evine gittim ve şanslı mıyım bir görmek için etrafa bakındım. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى منزلكِ لأرى إن كنتُ محظوظاً وبحثتُ عنكِ. |
| Biliyorsun artık senin Evine gelemem. | Open Subtitles | لا يمكننى المجئ إلى منزلكِ ثانية |
| Hatfield'deki Evine döneceksin! | Open Subtitles | قد تعودين إلى منزلكِ في هاتفيلد |
| Yardım edebilir miyim? - Umarım. Arkadaşlarım senin Garden'da ki eski Evine taşındılar | Open Subtitles | أصدقاء لي انتقلوا إلى منزلكِ القديم |
| Uzun zamandır ıssız olan evinize görev münasebetiyle geldik. | Open Subtitles | المهمة التي أحظرتنا إلى منزلكِ أستغرقت مدة طويلة |
| Kaybolduğunuz sırada eşinize soru sormak için evinize gitmiştik. | Open Subtitles | بينما كنتِ مفقودة , نحن ذهبنا إلى منزلكِ حتى نستجوب زوجك |
| Eğer öldürüldüğünde para kocanızdaydıysa evinize nasıl geldi? | Open Subtitles | لو كان الأموال بحوزة زوجكِ عندما قتل، فكيف عادت إلى منزلكِ إذاً؟ |
| evinize gidip dinlenin, kalbinize de bakarsınız. | Open Subtitles | عودي إلى منزلكِ ، وارتاحي وبعد ذلك يمكنكِ ضبط راداركِ |
| Paskalya için evinize gitmekten bahsediyordu. | Open Subtitles | لقد ذكر شيئاً بخصوص ذهابه إلى منزلكِ في عيد الفصح |