"إلى نهر" - Translation from Arabic to Turkish

    • nehre
        
    • nehri
        
    • nehrine
        
    • River'a
        
    Küçük bir su birikintisinde yüzer sonrasında akıntıya kapılır, akıntı nehre doğru yol alır, nehir okyanusa ulaşır. TED فإنها تطفو على وشل متصل بجدول وجدول يتدفق إلى نهر ونهر متصل بالمحيط
    Zamanla, kardeşler geçmesi çok tehlikeli olan bir nehre varmışlar. Open Subtitles بمرور الوقت وصل الأشقاء إلى نهر يصعب إجتيازه
    Kısa cevap: Kriz, Michidan Valisi tarafından atanan acil servis yöneticisi para tasarrufunda bulunmak için su kaynağını yerel nehre çevirmeye karar verdiğinde başladı. TED الإجابة باختصار هي: إن الأزمة بدأت عندما قام مدير الطوارىء الذي عينه حاكم ميتشيغان، باتخاذ قرار بتغيير مصدر مياههم إلى نهر محلي من أجل توفير المال.
    Anavatanı Kolombiya nehri Deltası olan kuvvetli ve nispeten nadir türlerdendir. Open Subtitles إنها قوية الفعالية ومن الأنواع النادره وتعود إلى نهر ديلتا الكولومبى
    Midemiz bomboş, Royal nehrine doğru yola koyulduk. Open Subtitles بأصوات معداتنا الخاوية. أكملنا طريقنا إلى نهر رويال
    Bu biraderler tıbbi yardım için geldiklerinde aynen, zırhlı bir aracın içinde Fox River'a geri gidecekler. Open Subtitles لن يحصل الاخوين على العناية الطبية "إلا في السيارة التي ستعيدهما إلى نهر "فوكس
    Sizi nehre o götürecek, hem de benim daha önce hiç gitmediğim bir yoldan. Open Subtitles هو يقودك للعودة ... إلى نهر كواي بنفسه من طريق لم أسلكه قط
    Kuyu yer altında nehre mi bağlanıyor? Buraya öyle mi çıktınız? Open Subtitles هل يقود البئر إلى نهر تحت الأرض؟
    Sorghaghtani onu bir nehre götürdü. Open Subtitles فأخذتها "سوركاكتاني" إلى نهر,
    Gübreye konan azot ve fosfor araziye karışır ve Mississippi nehri'ne akar, Meksika Körfezi'nde de son bulur. TED النيتروجين والفسفور الموجود في الأسمدة يتسرب في التربة ويتسرب إلى نهر المسيسبي والذي يصب في خليج المكسيك.
    Endişelenmeyin. Han nehri'ne intihar niyetiyle giden on kişiden biri ölmez. Open Subtitles بنسبة عشرة إلى واحد من يجيئون إلى نهر هان بقصد الانتحار لا يموتون
    Yüzyıl'ı birbirine bağlayan yolculuğumuz bizi buraya getirdi ıssız Curraray nehri'ne. Open Subtitles كانت بمثابة جسر يصر بين العصر الحجري والقرن الواحد والعشرين وقادتنا في النهاية إلى هنا إلى نهر كوراري الوحيد
    Toksinlerin Nijer nehrine bulaştığına dair bilgiler var. Open Subtitles ولكن لدي أسباب جيدة للإعتقاد بأن السموم وصلت إلى نهر النيجر
    ve Arapsaçı nehrine giden yolu göstermeye karar vermişler, oradan da Daire Denizine giden bir sandala binebilirsiniz. Open Subtitles وإتجاهات إلى نهر الزمجرة بحيث يمكن اللحاق بالعبّارة عائداً لبحر الدائرة
    Oluklardan akan sular Han halkının Çin medeniyetinin anası adını verdiği platonun ana nehrine bereketli sarı toprağı taşımaya başlamış. Open Subtitles الجداول التي تصرّف المجاري حمل التربة الصفراء الخصبة إلى نهر الهضبة الرئيسي، معروف ان شعب الهان أمّ الحضارة الصينية.
    Bu biraderler tıbbi yardım için geldiklerinde aynen, zırhlı bir aracın içinde Fox River'a geri gidecekler. Open Subtitles لن يحصل الاخوين على العناية الطبية "إلا في السيارة التي ستعيدهما إلى نهر "فوكس
    En kısa zamanda Moore River'a götürülecekler. Open Subtitles وأن يؤخـذن إلى نهر "مور" بأسرع ما يمكن
    Pax River'a gidiyoruz. Open Subtitles سوف نذهب إلى نهر باكس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more