| Sadece,LJ den, onunla beraber güvende oldugunu bildiren, bir not var. | Open Subtitles | ورقة فقط من "إل جيه" يقول فيها أنه معها و أنه بأمان |
| LJ ve onun babası-- Bu sabah nasıl gittiğini asla söylemediniz. | Open Subtitles | (إل جيه) و والده لم تخبريني كيف سار الأمر هذا الصباح |
| Sadece,LJ den, onunla beraber güvende olduğunu bildiren, bir not var. | Open Subtitles | ورقة فقط من (إل جيه) يقول فيها أنه معها و أنه بأمان |
| Hiç güzel bir otelde kaldin mi, LJ? | Open Subtitles | هل مكثت في فندق فخم من قبل يا "إل جيه"؟ |
| Onlar beni ölüme götürüyorlar, LJ. | Open Subtitles | سيعدمونني يا إل. جيه |
| Onlar beni ölüme götürüyorlar, LJ. | Open Subtitles | سيعدمونني يا إل. جيه |
| Bence bu pek iyi bir fikir değil, LJ, hele cinayet silahında parmak izlerin varken. | Open Subtitles | تذهب للشرطة؟ (لا أظنها فكرة جيدة يا (إل جيه أعني، بوجود بصماتك على سلاح الجريمة |
| Sana yardım edebiliriz, LJ. Tek umudun biziz. Hayır değilsiniz. | Open Subtitles | (يمكني مساعدتك يا (إل جيه نحن أملك الوحيد لا، غير صحيح |
| Biraz kafanı çalıştır. Ölürsen, LJ'e yardım edemezsin. | Open Subtitles | يجب أن تبدأ بالتفكير فيما تفعل إذاً لأنه لا يمكنك مساعدة (إل جيه) و أنت ميت |
| Sana yardım edeceğiz, LJ. Sahip olduğun tek umut bizleriz. | Open Subtitles | يمكني مساعدتك يا (إل جيه) نحن أملك الوحيد |
| Ben LJ,Veronicaylayım. İyiyim.Seni seviyorum. | Open Subtitles | أنا (إل جيه)، أنا مع (فيرونيكا) أنا بخير، أحبك |
| Michael'ın Fox River'da olduğunu ve LJ'in bir hapishanede çürüdüğünü biliyorsundur. | Open Subtitles | "(أظنك تعلم إذاً أن (مايكل) في سجن "نهر (فوكس و أن (إل جيه) في أحد السجون |
| LJ, bugün yetişkin olarak yargılanıp yargılanmayacağıyla ilgili duruşmaya çıkacak. | Open Subtitles | إل جيه) لديه جلسة استماع اليوم) ليقرروا إن كانوا سيعاقبونه كناضج |
| LJ'yi asla bırakacak değilim. Ancak şu anda bunu yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكنني ترك (إل جيه) أبداً لكن لا يمكننا ذلك الآن |
| Beni dinle, LJ. Bu çok önemli. Tamam. | Open Subtitles | اسمع يا (إل جيه)، هذا مهم جداً - حسناً - |
| LJ, bugün yetişkin olarak yargılanıp yargılanmayacağıyla ilgili duruşmaya çıkacak. | Open Subtitles | إل جيه) لديه جلسة استماع اليوم) ليقرروا إن كانوا سيعاقبونه كناضج |
| LJ'yi asla bırakacak değilim. Ancak şu anda bunu yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكنني ترك (إل جيه) أبداً لكن لا يمكننا ذلك الآن |
| Beni dinle, LJ. Bu çok önemli. Tamam. | Open Subtitles | اسمع يا (إل جيه)، هذا مهم جداً - حسناً - |
| Paraya doğru, LJ'ye doğru batıya gidiyoruz. | Open Subtitles | (سنتجه غرباً ، باتجاه النقود ، و باتجاه (إل جيه |
| Paraya doğru, LJ'ye doğru batıya gidiyoruz. | Open Subtitles | (سنتجه غرباً ، باتجاه النقود ، و باتجاه (إل جيه |