| Bir kaptanlık sınavı yaklaşıyor ve bence o sınava girmelisin. | Open Subtitles | هناك إمتحان للملازمين عما قريب. وأعتقد أنه يجب ان تأخذه. |
| Ama anadiliniz İngilizce değilse, bir sınavı geçmek zorundasınız. | TED | لكن إن لم تكن الإنجليزية لغتك الأم حينها ينبغي عليك إجتياز إمتحان |
| Yurda dönmem gerek çünkü yarın çok zor bir sınavım var. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى حجرتى فأنا عندى إمتحان غداً |
| Onun iyi olup olmadığını kontrol eder misin? Final sınavım ve ardından bu gece radyo programım var. | Open Subtitles | يجب عليك تفقدها ,فلدي إمتحان نهائي ثم برنامجي الإذاعي الليلة |
| Hadi ama Allison hiçbir standart test, işimi yapmama uygun olup olmadığımı gösteremez. | Open Subtitles | هيا أليسون، لا إمتحان يخبرني انني مناسب في عملي |
| Çok eğlenceli.Oğlum bugün 8.kez ehliyet sınavına girecek. | Open Subtitles | إبني كان عنده.. إمتحان في القيادة للمرّة الثامنة. |
| Ama dünya çok şanslı ki, İngilizce sınavını geçmek zorunda değildi. | TED | لكن لحسن حظ العالم لم يتوجب عليه إجتياز إمتحان لغة انجليزية |
| Tamam, bir ihtimal için zeka testi yapacağım. | Open Subtitles | حسناً سأعطيها إمتحان ذكاء لتمييز أي آمال فقط |
| SAT sınavı koşulu aramıyorlar, ama benimki yüksek. | Open Subtitles | لا يشترطوا إمتحان التقدم للجامعات لكن درجاتي ستساعدني لأنها عالية |
| Seyahatten önce Jonah'ın önemli bir sınavı vardı. Ben de tarih bölümü mezunuyum. | Open Subtitles | جوناه " كان لديه إمتحان كبير قبل الرحلة " وأنا كنت متخصص تاريخ |
| Her Cuma quiziniz olacak aileden gelen bir notla sadece bir telafi sınavı hakkınız var. | Open Subtitles | سيكون لديكم إمتحان تحريري , بسيط كل جمعة سيُسمح لكم بتعويض إمتحان واحد في حالة الغياب ، مع عذر من الوالدين |
| Siyaset bilimi benim için gerçekten çok önemli ve bu son sınavım. | Open Subtitles | لا يعدو الأمر كونه, أن خطط العمل مهمة جدا بالنسبة إلي, و هذا هو آخر إمتحان لي |
| Ama yarın ortaokul yerleştirme sınavım var. | Open Subtitles | لكن عندي إمتحان التأهيل للمدرسة الإعدادية غدا |
| Bak, keyfini kaçırmak istemem ama yarın önemli bir sınavım var. | Open Subtitles | اسمع,أكره ان أكون قاتلة للمتعة لكن لدي إمتحان مهم غدا |
| Ona test kitapçığını verdin mi vermedin mi? | Open Subtitles | هل أعطيتها نسخة من إمتحان الولاية أم لا؟ |
| Ben tarih hocamın odasına test kağıdını çalmak için zorla girmeye çalışıyordum çünkü çalışmamıştım. | Open Subtitles | لقد كنت كنت أتسلل لمكتب معلم التاريخ لسرقة إمتحان لم أدرس له |
| Yapamam. Mimarlık sınavına geç kalacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع ، سأتأخر عن إمتحان نصف العام للهندسة المعمارية |
| Başlamadan önce, bir sorum var. Herkes Yedi Serisi sınavını geçti mi? | Open Subtitles | قبل أن نبدأ, عندى سؤال واحد هل منكم من قام بمرور إمتحان السبعة المتسلسلة؟ |
| Biraz ödev getirdim. Pazartesi Matematik testi var. | Open Subtitles | لقد أحضرت بعض الواجبات المنزلية لأنهيها لدي إمتحان رياضيات يوم الإثنين |
| Bunun senin tür sınavın olmadığını nasıl düşünmem ki? | Open Subtitles | كيف لا أصدق أنك من رتب التقارب لأجل إمتحان ؟ |
| Yoksa fizik testinden çaktığın için kötü gününde misin? Bilemiyorum, Lewis. | Open Subtitles | مزاجك سيىء بسبب فشلك فى إمتحان الفيزياء ؟ |
| Ama hemen girmen gerekiyor. İngilizce sınavından önce. | Open Subtitles | لكن يجب أن تأخذيه الآن قبل ورقة إمتحان الإنجليزي |
| İspanyolca sınavlarından her zaman çakarsın. | Open Subtitles | لقد خفقتِ في إمتحان اللغة الإسبانية. |
| Bir sınavda kopya çektim. Sırtımı sıvazlamak istemiyor musun? | Open Subtitles | لقد غششت في إمتحان لا تريدين أن تربتي على ظهري؟ |
| 3. sınıfta, tarih sınavında kopya çektim. | Open Subtitles | في الصف الدراسي الثالث، غششت في إمتحان التاريخ |
| Hukuk sınavlarımı yeni bitirdim. | Open Subtitles | انتهيت للتو من إمتحان القانون |