Bir kase utanç verir misin, lütfen? | Open Subtitles | هل يمكن أن أطلب إناء من العار , من فضلك ؟ |
Size küçük bir kase buldum, bayım. Umarım ihtiyacınızı karşılar. | Open Subtitles | وجدت لك إناء صغيراً ، أتمنى أن يكون مناسباً لك سيدي |
Aldığımız bütün kayıtları bir kaba koyacağız ve aralarından 30 isim çekeceğiz. | Open Subtitles | سنضع جميع التعهدات في إناء زجاجي وسنقوم بسحب 30 اسم منهم ناتالي؟ |
O yaşayan bir organizma, ucunu kesini bir vazo suyun içine koyun, bundan 2 hafta sonra bile yenebilirliğini koruyacaktır. | TED | إنها كائن حي، أزلت الشريحة، ثبّتها في إناء من الماء، وظلت بعد ذلك في حالة جيدة لأسبوعين أكثر. |
Gerçek annem vazoyu kıran o salak hizmetçiydi. | Open Subtitles | أمي الحقيقية هي تلك الخادمة البلهاء التي أسقطت إناء الزهور |
"Mızraklı bir adam, bir kuşla yassı bir balığı bir vazoda kıstırdı. | Open Subtitles | "رجل معه رمح يحتجز طائر وسمكة جانبية في إناء. |
Seni uyarayım bir ara şakayla karışık, çiş kavanozu istemişti ama gitgide şaka olmaktan çıkıyor. Dekan. | Open Subtitles | سأحذرك، مزح قبل فترة عن إستخدام إناء للتبول و بشكل تدريجي لم تعد يمزح |
Ben de, 'nasıl oldu da, ayağın kazara Emilio'nun kavanozuna girdi,' diye sordum. | Open Subtitles | فسألتها مباشرة وكيف لقدمك أن وجدت طريقها مصادفة إلى إناء السمكة الزجاجي ؟ |
Kahvaltı tabağım artık boş. | Open Subtitles | إناء إفطاري فارغ الآن |
Düdüklü tencerenin buharı gibi | Open Subtitles | مثل إناء الطبخ الذى يخرج البخار |
Ve arenada su sürahisi bulunmuyordu. | Open Subtitles | ولا إناء ماء في الحلبة |
Ve biz adama vurduğun soğuk krema kavanozunu yıkadık. | Open Subtitles | وغسلنا إناء فرشاة الحلاقة التي ضربته بها |
Bir tane Bambu bardak bir kase ve biraz da su. | Open Subtitles | كوب من البامبو و إناء و بعض الماء |
kase o. Süs olsun diye. | Open Subtitles | إنه إناء مكمل للغرفة |
Yemeğin adı, "Bir kase Güzel Karides Çorbası" | Open Subtitles | اسم الطبق، "إناء شوربة الروبيان الجيد" |
E "Bir kase Güzel Karides Çorbası"? | Open Subtitles | " انه "إناء شوربة الروبيان الجيد |
Su dünyadaki en yumuşak şeydir... ama her kaba uyar. | Open Subtitles | كونوا مثل الماء فالماء ألين المواد على الأرض يمكن وضعها فى أى إناء |
Baş nedime bir vazo kırar ve parçaların sayısı, gelin ve damat için dilediği mutlu yılları sembolize eder. | Open Subtitles | خادمة الشرف يحطم إناء , وعدد من قطع ترمز سنوات من السعادة شاءت عن العروس والعريس. |
O vazoyu kullanmıyorduk zaten. | Open Subtitles | نعم، نحن لم تستخدم أن إناء على أي حال. |
Arkadaşın Morrissey'i okuduğum zaman aynı çiçekleri kırılmamış vazoda gördüm, | Open Subtitles | لقد قرأت للتو صديقك موريسي هنا، و... رأى نفس تلك الزهور بالضبط في إناء دون انقطاع، |
Ve kavanozu da yok. | Open Subtitles | بدون إناء السمك |
Sonra ayrılmadan önce balık kavanozuna da baktım. | Open Subtitles | ألقيت نظرة على الكِرَيمَة ثم ألقيت نظرة على إناء السمك قبل أن اذهب |
Bir kâse çorba ve bir tane mantı. Şuna bak, burada yüzüyor. | Open Subtitles | لديّ إناء حساء وقطعة لحم واحدة انظري لهذا، تطفو بالداخل فحسب |