| Buna sebep olabilecek bin tane enfeksiyon var. | Open Subtitles | هناك حوالي ألف إنتان قد تسبب هذه الأعراض |
| Demek ki kanama, pıhtı, tümör, metabolik ya da enfeksiyon kaynaklı bir şey. | Open Subtitles | إذاً فهو نزف، جلطة، أو ورم أو داء استقلابي، أو إنتان |
| Ama yaygın peteşiyel döküntüler sinir sistemi tutulumu bir çeşit kan enfeksiyonu olmalı. | Open Subtitles | ،لكن النزف الحبريّ المنتشر وتورط الجهاز العصبيّ إنّه نوع من إنتان الدّماء |
| Zehirlenmiş. Oldukça büyük bir enfeksiyonu var. | Open Subtitles | إنه مصاب بتجرثم الدم، لديه إنتان خطير |
| Bir hastanın yüksek ateşini gözden kaçırdım sabahleyin hastada sepsis gelişmişti. | Open Subtitles | غفلت عن حمى مريضة، وبحلول الصباح، أصابها إنتان كامل |
| Böylece D.I.K. gelişimini hızlandırdı. sepsis gibi duruyor... | Open Subtitles | ممّا استحث تخثر الأوعية المنتثر ...يبدو أنّه إنتان |
| enfeksiyon belirtisi yok. | Open Subtitles | ولا توجدُ علاماتُ إنتان هلاّ غيّرت لها ضماد الجرح؟ |
| Yani, enfeksiyon yoksa, etrafta hayranları, beyaz hücreler olmadığı içindir. | Open Subtitles | وإن لم يكن هناكَ إنتان فالسببُ هو غيابُ المعجبات، وهي الخلايا البيضاء |
| Bir enfeksiyon varsa, büyük ve kötü bir şeydir diye düşündük. | Open Subtitles | لقد افترضنا في حالِ وجودِ إنتان أنّ الإصابةَ كبيرةٌ وواضحة |
| Eğer osteomiyelit varsa, enfeksiyon kemik zarına basıyordur. | Open Subtitles | قد يكون ذات العظم والنقي إنتان عظمي يأكل سمحاق العظم |
| enfeksiyon. | Open Subtitles | إنتان |
| Kolon kanseri yüzünden Strep Bovis enfeksiyonu. | Open Subtitles | إنتان السبحيّات التالي لسرطان الكولون |
| Karnında hassaslık ve kronik akciğer enfeksiyonu var. | Open Subtitles | لديه حساسية البطن، إنتان الرئة المزمن. |
| ...idrar yolu enfeksiyonu geçirmiş. | Open Subtitles | إنتان خفيف في المثانة |
| enfeksiyonu vardı. | Open Subtitles | كانت لديه إنتان. |
| Arizona'nın enfeksiyonu ne durumda? | Open Subtitles | كيف حال إنتان (أريزونا)؟ |
| - Abse, sepsis, pnömoni ve daha birçok fena şeye işaret edebilir. | Open Subtitles | رئويّ إلتهاب أو خُراج أو إنتان |