| Hayır, onunla bir şeyler içip dikkatini dağıtmak zorundasın, böylece telefonunu ele geçireyim. | Open Subtitles | كلا،عليك فقط تناول مشروب معها وصرف إنتباهها حتي أتمكن من الحصول علي هاتفها |
| Üzücü haberleri duyacak olursa dikkatini başka yöne çekmeniz... çok yardımcı olurdu gerçekten. | Open Subtitles | شكرا يا جاكي أظن أنه سيكون أمرا مفيدا جدا إذا شتتمت إنتباهها عندما تأتي التوقعات السيئة |
| Arabasının başına geldi ve biri dikkatini çekti. | Open Subtitles | بعد ذلك عادت الى سيارتها ثم أحد ما جلب إنتباهها |
| Bu yüzden, ağabeyim her zaman onun ilgisini çekmiştir. | Open Subtitles | لذا، طبيعيا، تعرف، أخّي إسترعى إنتباهها دائما. |
| John mesajı gönderdiğinde, Nancy'nin bütün dikkati dağılır. | TED | وبهذا عندما يرسل لها تلك الرسالة، فإنها تخطف إنتباهها. |
| Sırf dikkatini çekebilmek için, üç penise, bir de şarj kablosuna ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت ستحتاج ثلاثة قضبان و مجموعة كابلات ناقلة التيار فقط لإسترعاء إنتباهها |
| Sonraki 2 gün boyunca mesaisi yoktu, böylece,eğer dikkatini dağıtıp,iş yerinden uzaklaştırırsam,planımızın | Open Subtitles | كان لديها إجازة لليومين المقبلين لذا توقّعتُ أنني لو إستطعت صرف إنتباهها والخروج من مكتبها |
| Ben dikkatini çekeceğim, sen de arka bacaklarının birine ipi bağlayıp buradan dolandıracaksın. | Open Subtitles | ،سألفت إنتباهها ،ستربطين أرجلها الخلفية وسنلفه حولها من هذا الاتجاه |
| - Ben birkaç ufak teknik alet yaparken sen tatlı dilinle onun dikkatini dağıt bahsettiğimiz aleti onun telefonuna gizlice takıver. | Open Subtitles | لما لا أقوم ببضع أعمال التقنية وأنت تصرف إنتباهها بالمغازلة وضع متنصت في هاتفها |
| - Ben birkaç ufak teknik alet yaparken sen tatlı dilinle onun dikkatini dağıt bahsettiğimiz aleti onun telefonuna gizlice takıver. | Open Subtitles | لما لا أقوم ببضع أعمال التقنية، وأنت تصرف إنتباهها بالمغازلة، وضع متنصت في هاتفها. |
| Demek istediğim, bu mesafeden dikkatini çekmek hala mümkün olabilir. | Open Subtitles | بمعنى آخر و على هذه الوتيرة ، ربما سنستطيع لفت إنتباهها |
| Çünkü o lezbiyen ve ben onun dikkatini dağıtmak istiyorum. | Open Subtitles | لأنها إسحاقية وأنا احاول أن اشتت إنتباهها |
| Arabayı alıp gel de dikkatini dağıtalım hadi. | Open Subtitles | فقط إحضر هنا مع تلك السيارة و يمكننا صرف إنتباهها |
| Ailemin tüm dikkatini bana verdiği ve ilgi duyduğum her şeyi sizlerle paylaşabileceğim bir gün istiyorum. | Open Subtitles | نعم، قررت أني أريد يوم كاملا تعطيني فيه عائلتي كامل إنتباهها لأشاركهم في الأمور التي تهمني |
| - dikkatini çekmeliyiz. | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ نَسترعى إنتباهها. |
| dikkatini dağıtmak için bir şey sormalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أسألها عن شيئ ما لصرف إنتباهها |
| Biraz dikkatini dağıtmasını istiyor. | Open Subtitles | يَحتاجُ لصَرْف إنتباهها هَلْ هو مجنون؟ |
| Eğer Bayan Amy Dorrit dikkatini bir yüzeyin oluşumuna verirse, | Open Subtitles | إن إستطاعت الآنسه "أيمي دوريت" أن تركز إنتباهها للمعلومات التي أطرحها بمساعدتيالمتواضعه، |
| Siz de ilgisini çekmek için portakal suyuna bir şeyler kattınız. | Open Subtitles | لذا شوّكت برتقالها العصير لإسترعاء إنتباهها. |
| Ben diğer taraftan gideceğim. Onun ilgisini dağıtacağım. | Open Subtitles | سوف أذهب من الجهة الأخرى، سوف أصرف إنتباهها |
| Nöbetçilerin dikkati dağılana kadar ya da vardiya değişimine kadar bekledi. | Open Subtitles | إنتظرَ حتى الحرّاسِ كَانوا صَرفتْ إنتباهها أَو بين النوباتِ. |